okul öncesi problem çözme etkinlikleri örnekleri
02Tem.2019 - Süleyman Bozlak adlı kişinin Pinterest'te 136 kişi tarafından takip edilen "Problem Çözme Etkinlikleri" panosunu keşfedin. faaliyetler, eğitim, okul hakkında daha fazla fikir görün.
Sözü daha fazla uzatmadan evde çocuğunuzla birlikte yapabileceğiniz okul öncesi matematik etkinliklerini paylaşmaya başlayayım. Rakam oluşturma etkinliği. Rakam eşleştirme. Eksik rakamı bulma oyunu. Rakam eşleştirme etkinliği. Rakam eşleştirme oyunu. Sıralama etkinliği. Rakam puzzle. Toplama İşlemi.
BölümHakkında Genel Bilgiler: Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü 2008–2009 Eğitim Öğretim yılında öğrenci almaya başlayan bir öğretmen yetiştirme programıdır. Uygulanan program, T.C. Yüksek Öğretim Kurulu’nca belirlenmiş olan, 0–6 yaş çocuklarının gelişimleri, psikolojisi ve eğitimlerine ilişkin kuramsal ve
24Haz.2017 - Elif Ateş adlı kişinin Pinterest'te 129 kişi tarafından takip edilen "Problem çözme etkinlikleri" panosunu keşfedin. hikaye yazma, rehber öğretmen, öğretmenler hakkında daha fazla fikir görün.
Okulöncesi 3 yaş sanat etkinlikleri, çocuklarda kendi bedenlerini ve dış dünyayı tanımalarına yardımcı olmakla beraber yaratıcılıklarının da gelişmesine katkıda bulunur. Gözlem yapma ve analiz etme yeteneklerini geliştirmenin yanı sıra, çocuğun problem çözme ve çevresi hakkında eleştirel düşünme yeteneklerini
Site De Rencontre Gratuit Sans Inscription En France. drama etkinlikleri örnekleri ile çok fazla yaratıcı drama etkinlikleri sayesinde bu alanda drama etkinlikleri ısınma çalışmaları yapılırken drama oyunları gerçekten yerini bulmaya başlasa da drama etkinlikleri ortaokul bölümlerinde de drama etkinlikleri lise okullarında da drama etkinlikleri okul öncesi için önemli bir yer kaplamaktadır. 5. sınıf drama etkinlikleri çok fazla arasa da okul öncesi için drama temel olmalıdır. Drama Nedir? Öğrenme, eğitim etkinlikleri içindeki en önemli kavramdır. Bütün eğitimciler en etkili ve kalıcı öğrenme sürecinin yaparak-yaşayarak öğrenme’ olduğu konusunda tartışmasız birleşmektedirler. Drama, yaparak-yaşayarak öğrenme’ bakımından en etkili yöntemlerden biridir. Genel olarak konuyla ilgili olan eğitimci/sanatçı/uygulayıcıların birleştiği ve en basit anlatımla drama; bir düşünceyi beden diliyle, hareket ederek, devinimle anlatımdır. İçsel bir durumun, bir tasarımın, bir düşüncenin eyleme dönüşmesidir.1 Dramayla birey düşünür, plan yapar, organize eder ve düşüncesini eyleme dönüştürerek uygular. Bu süreçte de yaşantılar yoluyla yeni davranış ve duyguları öğrenir, deneyim sahibi olur. Böylece birey duygularını kontrol edebilme, değiştirebilme, düşüncelerini ifade edebilme, konuşarak iletişim kurabilme gibi yeteneklerini geliştirir. Drama ve Eğitim Eğitimde, ülkemizde en çok başvurulan yöntem öğretmenin anlatıp öğrenenlerin dinlediği bilinen klasik yöntemdir. Bu yöntem birçok konuda işe yaradığı gibi, birçok konuda ise yetersiz kalmaktadır. Özellikle dramanın konu edindiği iletişim, sosyal ilişkiler, duygu ve düşüncelerin ifadede edilmesi, empati kurabilme, düş gücünü geliştirme gibi konularda öğrenenlerde istendik yönde davranış değişikliği meydana getirmek hemen hemen mümkün değildir. Sosyal yaşam ve sosyal çevreyle ilgili bilgilerin çoğu da yaşantılar yoluyla edinilir. Günümüzde teknolojik gelişmeler nedeniyle bireyin sosyalleşme sürecinde aile, komşular, akrabalar vb. yakınların etkisi azalmıştır. Bu nedenle akrabalık ve komşuluk ilişkileri sırasında yaşantılar yoluyla edinilen bilgilerin bireye kazandırılması, yaşantılar yoluyla bireyde olumlu değişmeler sağlama yöntemi olan drama tekniğinin eğitimde uygulanması zorunluluk haline gelmiştir. Rousseau ile başlayıp, John Dewey, Johann Heinrich Pestalozzi ve Friedrich Froebel ile devam eden, Maria Montessori ile önce Avrupa’dan, Amerika’ya yayılan, daha sonra da dünyadaki başka ülkelerde etkisini sürdüren, çocuğun içsel potansiyelinin önemini ve bu potansiyelini özgür ve sevgi dolu çevresel koşullarda aktif yaşantıları sayesinde gelişebileceğini vurgulayan görüş, eğitimde drama tekniğinin temelindeki anlayışlardan biri olarak kabul edilebilir. Bu görüşü vurgulayan Hohmann ve Weikart gibi çağdaş eğitimciler de çocuğun doğrudan doğruya kendi yaşadığı yaşantılar ile ilgili olarak çalışmasının ve düşünmesinin anlamlı olduğunu, başkalarının yaşadığı yada anlattıklarının değil, kendi yaşantılarının anlamlı bilgi sağlayabileceğini belirtmişlerdir. Anlamlı olan bilgi ise, davranışa yansır ve daha kalıcıdır. Çocuklarla drama kuramcılarından Peter Slade ise drama uygulamalarının bir başka yönü olan, kendi hareketleri yolu ile yaşantı geçirmenin yanı sıra, konuşarak iletişimde bulunmanın önemini vurgulamıştır. Kendi hareketleri yoluyla algıladıkları konusunda konuşarak iletişimde bulunan çocuk, öğrenme ortamında bir “seyirci” değil, “aktif bir katılımcıdır” ve öğrenme bakımından avantajlı bir konumdadır. Drama bir bakıma oyundur. Çocuk ve oyunun birbirine ne kadar çok yakışan iki olgu olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Çocuk, çevresiyle iletişim kurmaya başladığı andan itibaren oyun oynar ve bu oyunlar içinde hoşça vakit geçirip eğlenirken bir taraftan da hayatı tanır. Ancak drama da amaç çocuğu oyalamak, ona hoşça vakit geçirtmek, eğlendirmek değildir. Amaç söz konusu oyun sürecinde çocuğun kendini geliştirmesi bakımından yaşantılar yoluyla yeni öğrenimler kazanmasıdır. Bu bakımdan drama, özellikle örgün eğitim vermeyen SHÇEK bünyesindeki çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları gibi kuruluşlarda uygulanabilirliği olan, çağdaş bir eğitim tekniğidir. DRAMANIN YARARLARI Drama yönteminde bütün duyu organları etkin bir şekilde kullanıldığı için çocuğun dikkat, algılama, dinleme, konuşma, bedenini de kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim becerileri gelişir. Böylece çocuk kendini ve sorunlarını ifade edebilmeyi ve yorumlamayı öğrenir. Drama, çocuğun utangaçlık, çekingenlik vb. olumsuz duygulardan arınmasını sağlar. - Drama oyun oynayarak yapıldığından soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılıp somutlaştırılmasına yardımcı olur. Böylece olaylar karmaşık bile olsa çocuk kolayca anlar ve yorumlar, çatışmalarla olumlu biçimde baş etmesini öğrenir. - Çocuğun düş gücünü geliştirir ve zenginleştirir. Bilim ve teknolojideki buluşların, onları bulan kişilerin öncelikle düş güçlerinin bir ürünü olduğunu düşünürsek dramanın çocukların düş gücünü geliştirmesinin ne kadar önemli olduğu kolayca anlaşılacaktır. Ayrıca sanatın ve sanat eserlerinin oluşturulmasında da düş gücü olmazsa olmaz bir koşuldur. Drama, çocukların sanatçı ruh taşıyan bireyler olarak yetişmesinde de önemli rol oynar. - Çocuklarda estetik duygusunun ve bilincinin gelişmesine katkıda bulunur. Böylece çocuk iyi, güzel, doğru gibi kavramları daha sağlıklı algılar ve yorumlar. - Çocuğun eleştirel düşünme yeteneğinin gelişmesine katkıda bulunur. Çocuk, olaylara ve hayata eleştirel bir gözle bakmayı, yorumlamayı öğrenir. Böylece çocukta olay, olgu ve kavramları bir mantık süzgecinden geçirme yeteneği oluşur ve kendisine sunulan her şeyi olduğu gibi kabullenmeden araştırıcı olmaya yönelir. - Drama çok önemli bir öğrenme yoludur. Drama arcılığıyla çocuk, olaylar ve durumları, bunların arasındaki bağlantıları kolayca öğrenebilir. Böylece çocuğun problem çözme yeteneği gelişir ve kendi ayakları üzerinde durabilme becerisi kazanır. - Drama grupla yapılan bir etkinlik olduğundan çocuğun işbirliği yapma, sosyal ilişkiler, iletişim kurma gibi sosyal yönlerinin gelişmesine katkıda bulunur, çoğun sosyal gelişimini hızlandırır. - Yapılan etkinlikler sırasında duygular da yansıtıldığından çocuğun duygusal gelişimini olumlu yönde etkiler ve gelişmesine katkıda bulunur. Çocuğun günlük sıkıntılardan kurtulup deşarj olmasını sağlar. - Çocuk drama etkinlikleri içinde kendini ve çevresini, çevresindeki insanları daha iyi tanır. Böylece çocuğun empati kurma becerisi gelişir ve çevresindeki diğer bireyleri ve olayları anlaması kolaylaşır. - Yapılan etkinlerde ele alınan konuların içeriği bakımından çocukta ahlaki, milli ve manevi değerlerin gelişmesi sağlanabilir. - Dramanın öncelikli amacı çocukları eğlendirmek olmasa da, drama etkinliği sırasında çocuk eğlenir ve mutlu olur. Drama çocukları neşelendirir, umut ve iyimserlik duyguları yaratır. - Drama çocukta iyi bir edebiyat deneyimi oluşturur. Ayrıca çocukta sanat eğilimlerini başlatır ve sanatı özellikle de tiyatroyu sevmesine katkıda bulunur. - Drama yukarıda sayılan yararların hiçbirini sağlamasa en azından çocukları eğlendirir, hoşça vakit geçirmelerini sağlar DRAMA TÜRLERİ Psikodrama Psikodrama Jakop Levy Monero’nun ilk kez Viyana’da anneleri ya da bakıcılarıyla parklara gelen çocukları izlerken onların bu alanda bir öğretmene ihtiyaç duyduğunu belirlemesi ve çevresine toplanan çocuklara şaşırtıcı ve düş gücünü yakalayan masallar anlatmasıyla kavram olarak ortaya çıkmıştır. Monero çocukların birbirlerine olan düşmanca kıskançça duygularından bu öyküler ve hayallerini doğal olarak oynayarak kurtulduklarını görür ve dramanın bir terapi olduğuna karar vererek Teather Of Spentanity Doğallığın Tiyatrosu’ adını verdiği tiyatrosunu kurar ve bu tiyatro Psikodrama Tiyatrosuna öncülük eder. Psikodrama kişilik, kişiler arası ilişki, çatışma ve duygu sorunlarının özel dramatik yöntemlerle keşfedildiği bir grup yöntemidir. İnsanların çoğu yaşamları boyunca bir şey söylüyor, başka bir şey düşünüyor, üçüncü bir şeyi hissediyor ve sonuçta bu üçüyle de ilişkisi olmayan bir şey yapıyor. Bunun sonucu insan ruhu hırpalanıyor, stres ve parçalanmaya geliyor. Psikodramanın amacı insanların söz düşünce ve davranışlarında tutarlı olmalarına yardımcı olmaktır. Bir başka amacı da kendimize ve başkalarına karşı açık ve tutarlı olmayı kolaylaştırmaktır. Psikodramanın en önemli amaçlarından biri de bireylerde katarsis elde etme ve içgörü kazanmaları yoluyla psikolojik gelişimlerinin sağlanması ve böylece tedavi edilmeleridir. Psikodramanın, bir terapi tekniği olarak uzman kişilerce, özellikle bu konuda eğitim almış psikologlar tarafından uygulanması gerekir. Eğitici Drama Pedagojik drama olarak da adlandırılır. Çocuğun hemen her konuda eğitiminde kullanılan bir tekniktir. Bu nedenle diğer iki drama türünü de belirli oranlarda içine alır. Çünkü eğitici drama, çocuğun psikolojik yapı ve psikolojik yaşantılar konusunda bilinçlenmesini de, özel bir yetenek olarak yaratıcılığı kazanmasını da amaçlar. Eğitici drama ile yaratıcı drama arasındaki en önemli fark, eğitici dramanın amacının oyun yaratmak olmaması ve çocukların konuya eğitim amaçlı olarak katılmalarıdır. Yaratıcı Drama Çocukların yaratıcılık özelliğini geliştirmek ve oyun yoluyla düş güçlerini harekete geçirmek için çocuklarla yapılan drama etkinliklerine yaratıcı drama denir. Çocuklar da yetişkinlerin yaşadığı dünyada yaşamaktadırlar ve onların da yetişkinler gibi duyguları, düşünceleri ve tarzları vardır. Bunların oluşumunda hiç kuşkusuz çevresindeki yetişkinleri örnek alırlar. Oysa çocukların yetişkinleri örnek almasından çok yaşam konusunda deneyime ihtiyaçları vardır. İşte bu noktada çocukların en çok yaptıkları şey, oyun, çok önemli bir yere sahiptir. Çocuklar yaşama dair birçok şeyi oyun oynarken öğrenirler ve bu öğrenmeler yaparak-yaşayarak olduğu için de son derece etkili ve kalıcı olmaktadır. Araştırmacı Arthur T. Jershild, çocukların oyun sırasında oyunlar aracılığıyla kendi güçlerini sınadıklarını, atılıma giriştiklerini, kendi çizdikleri sınırlar içinde rekabet ettiklerini, oyunda kaybetseler bile bunu kabullendiklerini, bu nedenle oyunların toplumsallaşma sürecinde önemli etmen olduğunu vurgulamaktadır. Yaratıcı drama, oyunlar kurarak çocuğa yaşantılar yoluyla yeni durumlara ve olaylara sağlıklı tepki vermesi ya da uyum sağlaması konusunda yardım etme sürecidir. Bu bakımdan yaratıcı drama çocuğun oyunlar yoluyla edindiği yaşama dair deneyimlerin doğru ve yerinde deneyimler olması için kontrol altında, önceden tasarlanmış ve bu konuda deneyimli kişiler tarafından yönlendirilerek yapılan bir etkinlik olmalıdır. Çocuklar, gençler ya da yetişkinlerle yapılan dramanın klasik sınıflandırılmasında ısınma ve rahatlama, rol oynama ve pandomim, oluşum ve değerlendirme aşamaları yer alır. a Isınma ve Rahatlama Bedensel ısınma hareketleri vücudun en üst eklem yeri olan boyundan başlar, sırayla omuz, bel, bacak ve ayak eklemleriyle son bulur. Bu eklem yerlerinin sağa-sola veya öne arkaya eşit sayıda hareketle ısınması sağlanır. Bu hareketler esnasında aynı bölgelerdeki kaslar da çalıştırılır ve ısınması sağlanır. Rahatlama hareketleri de yine aynı sırayla baş bölgesindeki gerginlik noktalarından başlar ve ayak ucunda son bulur. Bu gerginlik noktaları sırasıyla; yanak kasları ve dudaklar, sırt kasları, kol altı kasları, kalçalar, uyluk, bacak arka kasları, ayak tarak kemiğidir. Bu noktalardaki kaslar çalıştırılıp gerilir ve bırakılır. Bu noktalardaki gerginliğin yavaş yavaş el ve ayak parmaklarından çıktığı hissedilir. b Rol Oynama Katılımcılar kendi aralarında yaptıkları işbölümüyle doğaçlamayı gerçekleştirirler ve oynarlar. c Pandomim Anlatımın mimik, jest ve hareketlerle yapıldığı diyalog ve monoloğun olmadığı anlatım biçimidir. Birey rolünü pandomimle yapar. d Oluşum ve Değerlendirme Grup etkinliği gerçekleştirdikten sonra kendi kendine değerlendirme yapar. Grup lideri bu aşamada katılımcıları soru sorarak yönlendirir ve onların oyun ve yaşantı esnasında neler hissettiklerini ifade etmelerini sağlar. Bu aşamalar sırasında çocuk ve gençler yaşantı zenginliği kazanarak deneyim yoluyla değişik duyguları yaşar, hisseder. Böylece çocuk ve gençler oyun oynarken yeni yaşantılar yaşar, sonucunda grup olarak değerlendirme yapar ve yaşama dair deneyim kazanır. Dramanın ana unsurları; drama lideri, drama grubu, materyaller ve uygun ortam olarak sıralanabilir. a Drama Lideri Grubun yapacağı drama etkinliğini önceden planlayan, grup bireylerinin fiziksel ve psikolojik olarak etkinliğe ısınmasını sağlar, grubu yönetir ve yönlendirir. b Drama Grubu Etkinliğe katılmaya istekli bireylerden oluşur. c Materyaller Etkinlik yapılırken kullanılan oyuncak, top, yastık vb. d Uygun ortam Drama etkinliğinin yapılabilmesi için vücut hareketlerinin rahat ve sağlıklı bir şekilde yapılmasına elverişli, dış dünyanın gürültüsünden yalıtılmış, kapalı ortamlar daha uygun ortamlardır. Drama etkinliği planlanırken etkinliğin yapılacağı ortam dikkate alınmalıdır.
öncesi eğitimin tanımı içerisinde aşağıdaki özelliklerden hangisi yoktur? *A Temel eğitimin ayrı bir parçası olarak işlev görmek. B Toplumun kültürel değerleri doğrultusunda onları en iyi biçimde yönlendirmek C Çocukların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönlerden gelişmelerini desteklemek D Zengin uyarıcı çevre olanakları sağlamak E İlköğretime hazırlama öncesi erken çocukluk dönemi çocukları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır ? A Okula ve topluma uyum için temel olan sosyal becerileri geliştirir. B Kendini ifade etmeyi öğrenir. CDaha sonraki yıllarda öğreneceklerini destekleyecek temel bilgi ve beceriler kazanır. D Yetişkinler ve diğer çocuklarla ilişki kurar. *E Algılanan dünyaya ilişkin nesne devamlılığı ilkesini kazanır Aşağıdakilerden hangisi çocuğun okul öncesi yıllarda karşılanması gereken temel gereksinimlerden biri değildir? A Fiziksel tehlikelerden korunması B Sevgi ve şefkat gösterilmesi C Yeterli beslenme ve sağlıklı bakımın sağlanması *D Disiplin ve otoriteye bağımlı olması E Yakınlık kurulabilecek bir yetişkinin olması “Okul öncesi dönemde zihinsel gelişim diğer gelişim alanlarından daha önemlidir, dolayısıyla bu alanın geliştirilmesine özel önem verilmelidir.” düşüncesine sahip bir okul öncesi öğretmeni okul öncesi eğitimin aşağıdaki ilkelerinden hangisiyle çelişmektedir? A Çocuğun gelişiminde özel alıcı dönemlerin olması B Eğitimin çocuğun gereksinimlerine duyarlı olması C Okul öncesi dönemin yaşamın temeli olması *D Eğitimin çocuğun bütünlüğünü gözetmesi E Her çocuğun farklı bir birey olmasıÇocuk bakımının genelde aile büyükleri, akrabalar, bakıcılar, evdeki yardımcılar ya da aile dostları tarafından gerçekleştirilmesi aşağıdakilerden hangisi ile ilgilidir? *A İnformal yollarla gerçekleştiren çocuk bakımı B Formal yollarla gerçekleştirilen çocuk bakımı C Aile içi dayanışma yoluyla çocuk bakımı D Yetişkin desteğine dayalı çocuk bakımı E Aile içi eğitim yoluyla çocuk bakım Aşağıdaki düşünürlerden hangisi çocuğun gelişim evrelerinin program içeriği ve çocuk için hazırlanan çevre ile sıkı sıkıya ilişkili olduğunu “Her evreyi o evre olarak yaşamak” biçiminde özetlemiştir? A Dewey B Vygotsky C Piaget *D Fröebel E Steine Okul öncesi dönem çocuğunun gereksinimleri ve temel ilkeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez ? A Oyun çocuk için hem bir eğlence hem de ciddi bir iştir. B Okul öncesi eğitimde öncelikleri çocuğun gereksinimleri belirler. C Çocuk yeni öğrenmelerini önceki yaşantılarıyla ilişkilendirmeye çalışır. D Her çocuğun kendine özgü öğrenme hızı, yeteneği ve kapasitesi bulunmaktadır. *E Çocuğun gereksinimlerini karşılarken yetişkinin sahip olduğu tutumlar önemsizdir İçten denetimli bireyler yetiştirmek için yapılması gerekenler arasında aşağıdakilerden hangisi sayılamaz ? A Çocuğun davranışlarına sınır getirmek ve yapabileceği kadar sorumluluk vermek. *B Çocuğu verdiği kararların sonucuna katlanamayacağı için sürekli kontrol etmek. C Çocuğu erken yaşta sorumluluklarının farkına varabilecek biçimde yetiştirmek. D Çocuğa kendisine ve çevresine zarar vermemek koşulu ile özgürlük tanımak. E Çocuğa kendi yeterlik ve sınırlılıklarını tanıma fırsatı vermek. Dramatik oyun merkezinin özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz ? A Sembolik düşünmenin gelişimini desteklemesi B Çocuğun yeni keşiflerde bulunmasını sağlaması C Çocukların serbestçe oyun oynamasını desteklemesi *D Çocukların kitaplara karşı olumlu tutumlar geliştirmesini sağlaması E Çocukların birbirleriyle etkileşmesini desteklemesiAşağıdakilerden hangisi Montessori Programındaki gelişim alanlarından biri değildir ? A Duyu Gelişimi B Kavram Gelişimi C Akademik Gelişim D Günlük Yaşamda Başarı *E Sosyal Gelişim 1962 yılında ABD’ de geliştirilen ve erken çocukluk eğitiminde “etkin öğrenme” kavramını temel alan okul öncesi eğitim yaklaşımı hangisidir? *A High Scope B Bank Street C Head Start D Waldorf E Regio Emilia Ülkemizde ilkokul çağına gelmemiş çocukların eğitimi için Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü kaç yılında kurulmuştur ? A1962 B 1970 C 1973 D1985 *E 1992 Ülkemizde okul öncesi eğitimi ile ilköğretimin birbirinden ayrılmasını ilk kez sağlayan yasal düzenleme aşağıdakilerden hangisidir? A 3797 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasa B 1939 Sayılı Milli Eğitim Temel Yasası C 2547 Yüksek Öğretim Yasası *D 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Yasası’ na Anaokulları ve Anasınıfları Yönetmeliği E Geçici İlköğretim Yasasına Bağlı Anaokulu Tüzüğü “Bireyin kendisi için kaygı ve üzüntü kaynağı olan psikolojik problemini rol alır gibi bir grup karşısında gerçek yaşamında olduğı gibi oynayarak ortaya koymasıdır.” Şeklinde tanımlanan bireyi tanıma tekniği aşağıdakilerden hangisidir? *A Dramatizasyon B Oyun terapisi C Problem tarama envanteri D Psikoterapi E Psikodrama “ Çocuğun neyi öğrenebileceği ve neleri öğrenmeye ilgi duyduğu üzerine yoğunlaşmamız gerekir” görüşü hangi düşünür tarafından ileri sürülmüştür ? A Rousseau B John Locke *C Fröebel D Fenelon E Pastalozzi Okul öncesi eğitim kurumlarında eğitim ortamlarının tasarlanmasında ve düzenlenmesinde aşağıdakilerin hangisi öncelikle dikkate alınmalıdır? A Okulun özellikleri B Çevrenin Özellikleri C Öğretmenin özellikleri D Ailelerin Özellikleri *E Çocukların özellikleri Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf dışı eğitim ortamları düzenlenirken açık alanda çocuk başına ideal olarak en az kaç metre kare alan düşmesi gerekmektedir? açık alanda A 2,5 m² B 3,5m² C 5 m² *D 6,5 m² E10 m² Aşağıdakilerin hangisi okul öncesi eğitim programında okul öncesi eğitimde kazandırılması beklenen kritik bir beceri olarak tanımlanmıştır? A Estetik Beceriler B Kültürel Beceriler *C Problem Çözme D Bilimsel Düşünme E Yansıtıcı Düşünme Aşağıdakilerden hangisinde 2006 Okul Öncesi Eğitim Programı’ nın temel özellikleri birlikte ve doğru olarak verilmiştir? *A Gelişimsel, Bütüncül, Sarmal B Bütüncül, Esnek, Bireysel C Gelişimsel, Bilişsel, Duyuşsal D Bilişsel, Gelişimsel, Sarmal E Sarmal, Bütüncül, Duyuşsal Türkiye’ de okul öncesi eğitim ilk kez hangi Milli Eğitim şurasında yer almıştır? AII BIII CIV *DV EVI Aşağıdakilerden hangisi 2013 MEB okul öncesi aylık eğitim planında yer almaz ? A Kavramlar B Belirli gün ve haftalar *C Kilo- Boy çizelgeleri D Alan gezileri E Aile katılımı I. Duyu gelişimi gelişimi III. Akademik gelişim IV. Günlük yaşamda başarı gelişim Yukarıdakilerden hangileri Montesseori programının gelişim aşamalarındandır? A I ve II B I, III ve IV C I, II, III, IV ve V *D I, II, III ve IV E II ve IV Okul öncesi eğitim sınıflarında, her bir çocuğa kaç metrekare alan düşmelidir? *A 1,5 B 2,5 C 3,5 D 4,5 E 5,5 Aşağıdakilerden hangisi eğitimi sanata dönüştürmeyi amaçlayan bütüncül bir eğitim yaklaşımıdır? A Montessori *B Waldorf C Reggio Emilia D Bank Street E High Scope Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı döneminde anaokulu kurumlarının işlevini yerine getiren kurumlardan biri değildir? ASıbyan okulları *B Medreseler C Daruleytam- ı Osmani D Daruleytamlar E Islahaneler Aşağıdakilerden hangisinde okul öncesi eğitimi etkinlik planında yer alan değerlendirme soruları doğru olarak verilmiştir ? A Duygusal – Bilişsel – Betimleyici *B Duyuşsal – Betimleyici- Yaşamla ilişkilendirme-Kazanıma Yönelik C Betimleyici- Kazanıma yönelik- Yaşamla ilişkilendirme D Yaşamla ilişkilendirme- Duygusal- Sosyal E Sosyal- Bilişsel- Kazanıma yönelik Aşağıdaki okul öncesi eğitim ilkelerinden hangisi 2013 yılında yayımlanan Okul Öncesi Eğitim Programına revizyon sonrası eklenmiştir ? *A Okul öncesi eğitim süreçleriyle rehberlik hizmetleri bütünleştirilmelidir. B Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önem verilmelidir. C Okul öncesi eğitim çocukların gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır. D Oyun bu yaş grubu çocuklar için en etkili öğrenme yöntemidir. E Eğitim sürecine çocuğun ve ailenin etkin katılımı sağlanmalıdır. yaşındaki bir erkek çocuk her gittiği misafirlikte 4. ev sahibine Sizin oğlunuz nerede? Arabaları nerede?” diye sormaktadır. Çocuk kendi aile yaşamından edindiği deneyimine bağlı olarak “Her evde bir i erkek çocuk ve arabaları bulunur.” şeklinde bir kavram geliştirmiştir. Bu nedenle her gittiği misafirlikte, geliştirdiği bu kavrama uygun olarak davranır. Bu durum Piaget’nin bilişsel gelişim kavramlarından hangisine örnek oluşturur? A Örgütleme B Olgunlaşma *CÖzümleme DDüzenleme E Uyumsama Çocuklar Bruner’in öne sürdüğü bu dönemde, herhangi bir nesneyi, olayı görmeden de resmedebilirler. Örneğin, çocuk oturma odasını çizebilir, bir ev resmini görmeden de ev çizebilir. Bu dönem Piaget’nin işlem öncesi dönemine karşılık gelmektedir. Gardner, bilginin imgelerle temsil edilmesine “uzaysal zekâ” adını vermektedir. Anlatılan gelişim dönemi aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır? *A İmgesel dönem B Sezgisel dönem C Sembolik dönem D Eylemsel dönem E Somut dönem Bu dönem öğrencilerini, dil bilgisi kurallarını ezberleme gibi pek yaratıcı olmayan etkinliklere yönlendirmemek gerekir. Bu dönemdeki öğrenciler artık, dili daha incelikli biçimde kullanabilecekleri mizah, hiciv gibi becerileri sergileyebilecekleri yetenek düzeyine ulaşmaktadırlar. Öğretmenlerin deneme gibi, bu becerilerin gösterilebileceği yazı çalışmalarını desteklemesi, öğrencilerin dil kullanımı ile ilgili yeteneklerini geliştirecektir. Anlatılan özellikler Piaget’nin hangi aşamasına denk düşmektedir? Somut işlemler dönemi *Soyut işlemler dönemi Sembolik dönem Sezgisel dönem İşlem öncesi dönem İnsanın ilgili bilgileri bir araya getirerek zihninde organize etmesinden oluşur. Bireyin çevreden gelen bilgiyi yorumlayarak oluşturduğu zihinsel çerçevedir. Bilgisayarda dosyalar oluşturmaya benzer bir işlemle gerçekleşir. Piaget’nin ana kavramlarından birinin tanımı olan bu durum hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir? AUyum sağlama BÖzümleme CZekâ DUyumsama *EŞema Okul öncesi dönemdeki bir çocuğa “Güneş nasıl doğar?” sorusu sorulduğunda çocuk “Birisi gelip düğmeye basar ve güneş yanar, her yer aydınlanır.” biçiminde açıklama yapmıştır. Çocuğun böylesi bir açıklama yapmasına neden olan etken, aşağıdakilerden hangisidir? Organize etme ihtiyacı A Bilişsel yapılardaki sınırlılık B* Espri gücünün gelişmeye başlaması C Dengeleme yapma yetersizliği D Şemaların zenginliği E İki – dört yaş dönemindeki bir çocuk herhangi bir nesne ya da olayın belirli bir özelliği olduğu için, benzer bir nesne ya da olayın da aynı özelliği taşıyacağına inanır. Yani doğrudan karşılaştırmaya dayanan ilkel sonuçlara varır. Örneğin evdeki köpek kara olduğu için, her köpeğin kara olması gerektiğini sanır. Bu durum Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? ABenmerkezci düşünme B Canlandırmacılık animizm CTümevarımsal düşünme *D Özelden özele akıl yürütme E Tümdengelimsel düşünme Buzluğa konulan suyun buz haline geldiğini gören Mert, buzun dolaptan dışarı çıkarıldığında eriyerek tekrar su haline gelebileceğini düşünebildiğine göre en az hangi bilişsel gelişim dönemindedir? Ve kazanılan özelliğin adı nedir? A Somut işlemler dönemi – Tersine dönüşebilirlik *B Soyut işlemler dönemi – Tersine dönüşebilirlik C İşlem öncesi dönem – Madde korunumu D Duyusal – motor dönem – Nesne sürekliliği E Formel işlemler dönemi – Miktar korunumu Bireyin kendinde bulunmayan bir niteliği başka bir niteliğini geliştirmeye çalışması nasıl bir savunma mekanizmasıdır? A Kaçma B Neden bulma C Yansıtma *D Telafi E Bastırma Oktay isimli bir öğrenci ailesinin sosyo-ekonomik durumu iyi olmadığı için geceleri bir iş yerinde çalışmakta gündüzleri de okula gitmektedir. Zor bir sınav olduğu için iş yerinden izin almıştır. Çünkü sınavı geçemez ise gelecek yıl işinde sorunlar çıkacaktır. Sonra iznini patron iptal eder. Oktay ders çalışmadan sınava girmek zorunda kalır. Sınava hiç hazırlanmadığı için zayıf not alacaktır. Sınavda Oktay sınıfın en çalışkan ve zeki öğrencinin arkasına oturmuştur. Sınavda kopye çekse bile yakalanma ihtimali yoktur. Oktay kopye çekmemelidir. Onu gören diğer çocuklar onu ayıplar cevabı Kohlberg’in ahlaki gelişim evresinde hangi döneme denk gelmektedir. *A 3. Dönem B 4. Dönem C 5. Dönem D 6. Dönem E 1. Dönem Her yeni doğmuş bebek bütün dillerde var olan sesleri çıkartabilme yeteneğine sahiptir. Ancak, kendi ana dilinde kullanılmakta olan seslerin bebek tarafından öğrenilmesi gerekir. Zamanla çevresindeki konuşmalardan dilindeki ses farklılıklarını algılayarak kendi dilindeki ses farklılıklarını ayırt eder ve söylemeye başlar. Öte yandan, kendi dilinde olma yan sesleri çıkartabilme yeteneği zamanla kaybolur. Dil gelişimini anlatan bu ifade aşağıdaki kuramlardan hangisine ait olabilir? *A Psiko-lingustik kuram B Psiko-analitik kuram C Davranışçı kuram D Psiko-sosyal kuram E Sosyal öğrenme kuramı Çocuklar diğer davranışları nasıl öğreniyorlarsa, konuşmayı de öyle öğreniyorlar. Yani çocuk diğer insanlarla iletişimini sağlayan sesleri çıkardıkça, uygun sözcükleri kullandıkça yetişkinler tarafından pekiştirilir. Böylece çevrenin tepkileri dil gelişimi üzerinde belirleyici olmaktadır. Çocukta dil gelişimi ile ilgli ileri sürülen görüş aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? APsiko – lingustik kuram *B Sosyal öğrenme kuramı C Doğuştancı kuram D Davranışçı kuram E Psikanalitik kuram 1,5 yaşındaki bebeğe “Havhav nerede?” diye soracak olursak eli ile gösterir ama düzgün bir cümle ile yerini söyleyemez. Bu durum dil gelişimi kavramlarından önce hangisinin geliştiğinin göstergesidir? A İfade edici dil B Dinleme C Okuma D Yazma *E Alıcı dil Normal bir işitme yapısına sahip bebekler ilk kelimelerini 12-15. aylar arasında çıkarırlar. Bu dönem çocukların sözcük dağarcığı genellikle benzerlik gösterir. Kullanılan sözcükler çocukların sahip olduğu bazı kavramları adlandırırken bazılarını adlandırmaz. Sonuç olarak iletmek istedikleri kavramlar ile bunlara uygun sözcükler arasında bir aksaklık vardır. Bu açığı kapatmak için kendi sözcüklerini komşu kavramları kapsayacak şekilde bir genişletme gözlenir. Örneğin iki yaşındaki bir çocuk köpek sözcüğünü köpeklerin yanı sıra kedi ve koyunlar için de kullanabilir. Bu açıklamada söz konusu olan durum dil gelişimiyle ilgili aşağıdaki kavramlardan hangisiyle ifade edilmektedir? A Sentaks B Morfem C Semantik *D Morgem E Fonem Annesi ile alışveriş yaptıktan sonra bir çay bahçesinde oturan Mustafa, yan masadan garsona “Bir meyveli gazoz getirir misin?” diye seslenildiğini duymuş ve annesine dönerek “Anne ben de sadeli gazoz istiyorum.” demiştir. Mustafa’nın dili bu şekilde yanlış kullanması aşağıdakilerden hangisine örnek oluşturur? A Alıcı dil B Eksik Kurallaştırma C İfade edici dil D Tek sözcük *E Aşırı kurallaştırma Altı yaşındaki Ozan’ın annesi, son zamanlarda oğlunun, bedeninin kızlardan neden farklı olduğunu merak ettiğini ve bununla birlikte oğlunun cinsellikle ilgili konulara çok meraklı olduğunu fark etmiştir. Buna göre Ozan, Freud’un psikoseksüel gelişim kuramına göre, aşağıda verilen hangi dönemde bulunmaktadır? A Gizil dönem B Oral dönem C Anal dönem D Genital dönem *E Fallik dönem Ünlü cinayet romanları yazarı Agatha Christie, çocukken anne-babası tarafından baskıcı bir eğitimle büyütülmüş ve bu baskılı eğitimden doğan saldırganlığını yazdığı romanlara yansıtmıştır. Agatha Christie’nin kullandığı savunma mekanizması aşağıdakilerden hangisi olabilir? A Ödünleme B Yansıtma *C Yüceltme D Yadsıma E Hayal kurma İki buçuk yaşında bir çocuğun yemek yerken üstünü başını kirletmesinden hoşlanmayan Anne, çocuğun kendi başına yemesine izin vermemekte, çocuğun kendi başına yeme ısrarı karşısında ise cezaya başvurmaktadır. Çocuğun yapmak istediği bir davranışı yapmasına izin vermeyen ve kimi davranışlarından dolayı çocuğunu cezalandıran anne’nin bu durumu Erikson’a göre çocukta ne türden bir kimlik özelliğinin yerleşmesine neden olabilir? A Güvensizlik *B Kuşku ve utanç C Suçluluk D Yetersizlik E Kimlik krizi Ayşe arkadaşlarının davranışlarına ilişkin ahlaki yargılarında, arkadaşlarının yaptıkları bir davranış kendi çıkarına uygun ise, bu davranışın doğru olduğunu, kendi çıkarına uygun değilse yanlış olduğunu düşünmektedir. Ayşe’nin bu tür den bir ahlaki yargıda bulunması, Kohlberg’e göre onun hangi ahlaki gelişim evresinde olduğunu göstermektedir? A Gelenek öncesi düzeyin boyun eğme evresi *B Gelenek öncesi düzeyin bireyselcilik evresi C Geleneksel düzeyin üçüncü evresi D Geleneksel düzeyin dördüncü evresi E Gelenek ötesi düzeyin birinci evresi Bir doktor çok acı çekmekte olan ölüme mahkum bir hastasına ötenazi uygulamamalıdır, çünkü insan içinde yaşadığı toplumun yasalarına uygun hareket etmelidir. Toplumun yasalarına göre ise ötenazi uygulaması yasaktır.” görüşü hangi ahlak gelişim dönemine aittir? A Kanun ve düzen eğilimi B Araçsal ilişkiler eğilimi *C Sosyal sözleşme eğilimi DKişiler arası uyum eğilimi E Ceza ve itaat eğilimi 47. Aşağıdakilerden hangisi Piaget’e göre ahlaki özerklik döneminin özelliklerinden biri değildir? A Kuralların değiştirilebileceği inancı vardır. B Birey ahlaki yargılar açısından başkalarından bağımsızdır. C Suçun önem derecesini fiziksel sonuçları belirler D Birey doğru ve yanlış kavramlarını ebeveynlerinden bağımsız olarak belirler. E Bireylerin davranışlarının altında yatan nedenler dikkate alınır. Bir çocuğun önce tek bir kelime kullanarak, sonra birden fazla kelime kullanarak ve daha sonra gramer kurallarına uygun cümleler kurarak konuşması, aşağıda verilen gelişim ilkelerinden hangisiyle ilgilidir? A Gelişimin çeşitli yönleri birbirini etkiler. *B Gelişim belli bir sıra izler. C Gelişimde bireysel farklılıklar vardır. D Gelişim baştan ayağa doğrudur. E Gelişim içten dışa doğrudur. I. Korunum kazanma II. Nesne devamlılığını kazanma III. Analitik düşünmeyi kazanma IV. Tek yönlü düşünebilme Yukarıda verilen özellikler Piaget’in bilişsel gelişim kuramı doğrultusunda yaşlara göre sıralanırsa hangi sıralama elde edilir? A 3-1-4-2 B 3-2-1-4 C 2-4-3-1 D 2-3-1-4 *E 2-4-1-3 Aşağıdakilerden hangisi Bruner’in bilişsel gelişim dönemlerinden imgesel dönemin özelliklerinden biri değildir? A Görsel bellek gelişmiştir B Çocuğun kararları dille değil, duyu organları yoluyla edindiği duyusal etkilere dayalıdır. c Herhangi bir nesneyi, olayı, durumu nasıl algılarlarsa zihinlerinde o şekilde canlandırırlar D Çocuklar bu dönemde herhangi bir nesneyi, olayı görmeden de resmedebilirler. *E Çevresindeki nesnelerle ilgili yaşantıyı onlara dokunarak, vurarak, ısırarak, hareket ettirerek kazanırlar. kas motor becerileri kontrolünün büyük ölçüde gerçekleştiği psikomotor gelişim dönemi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A Bebeklik dönemi B İlk çocukluk dönemi *D Son çocukluk dönemi D Ergenlik dönemi E Yetişkinlik dönemi Aşağıdakilerden hangisi okul öncesi eğitimde çocukların gelişim özelliklerine ve gereksinimlerine uygun öğrenme- öğretme sürecinin özellikleri arasında sayılamaz? A Çocukların ilgi alanlarının belirlenerek öğrenmenin bu temele dayandırılması B Öğretim etkinliklerinin grupla ya da bireysel olarak düzenlenmesi C Gerekli ve yelerli uyaranların bulunduğu ortamların sağlanması. *D Etkinliklerin çoğunlukla öğretmen tarafından başlatılması. E Fırsat eğitiminden yararlanılması Türkiye’de çocuk hakları sözleşmesi hangi tarihte yürürlüğe gimiştir? A 20 Kasım 1989 bu tarihte imzalandı *B 20 Eylül 1990yürürlüğe girdi C 14 Ekim 1990 D l0Aralrk 1994 Öğretim metodu olarak somuttan soyuta ilkesi benimsenmelidir. Çocuk bir bütün olarak ele alınmalıdır. Çocuk kendi yaşamı ile ilgili sorumluluk almalıdır. Gelişim evreleri ve özellikleri göz önüne alınmalı. Okul öncesi döneme ait görüşleri verilen düşünür aşağıdakilerden hangisidir ? A Maria Montessori *B Frobel C Rousseau D J. Locke E John A. Comenius Çocuklar hangi duyguyu daha geç zamanda gösterirler ? A Üzüntü B İğrenme C Korku D Şaşırma *E Kıskanma Okul başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri erken çocukluk eğitimi almamaktır. Programın hedefi sınıfta kalan, özel eğitime yönlendirilen veya okulu bırakan çocukların bilişsel özelliklerini destekleyici nitelikte olmalıdır. Yukarıdaki açıklama hangi okul öncesi eğitim programına aittir ? A High Scope *B Head Start C Waldorf D Açep E Reggio Emilia Aşağıdakilerden hangisi başkalarının kanılarına dayalı bireyi tanıma tekniğidir? A Anektod kayıt B Otobiyografi *C Sosyometri D Arzu listesi E Problem tarama listesi Aşağıdakilerden hangisi okula hazırbulunuşlukla ilgili yaklaşımlar arasında yer almaz ? A Doğal Yaklaşım B Emprik Çevre Yaklaşımı C Etkileşimci Yaklaşım *D Duygusal Yaklaşım E Sosyal Yapılandırmacı Yaklaşım Aşağıdakilerden hangisi kişilik testleri arasında yer almaz? A Beier cümle tamamlama testi B Good Enough resim çizme testi C Rorschoch mürekkep testi D Hacettepe kişilik envanteri *E WAIS-R testi Sevdiği bir kişinin trafik kazasında öldüğünü öğrenen bir genç “Hayır olamaz, o çok dikkatli bir sürücüydü.” demiştir. Bu olayda kullanılan savunma mekanizması aşağıdakilerden hangisidir? A Başarısızlığının nedenini başkasında görme B Alınan acı haberin olumlu yanlarım öne çıkarma C Olumsuz duygu ve düşünceleri bilinçaltına bastırma *D Acı veren olayın gerçekliğini yadsıma E Çözümü güç bir sorunun farkında değilmiş gibi davranma
Probleme Dayalı Öğrenme PDÖ Nedir? Probleme dayalı öğrenme, öğrenen merkezli, etkin öğrenmeyi, problem çözme becerisini, alan bilgisini geliştiren, anlamaya ve problem çözmeye dayanan bir öğrenme modelidir Mayo, Donnelly, Nash ve Schwartz, 1993, Korkmaz, 2004, Barrows ve Tamblyn, 1980, Bağcı, 2003. PDÖ’ nün temel eğitim gerecini, gerçek yaşamla uyumlu sorunların yer aldığı “kurgulanmış olgu” diye adlandıracağımız “senaryolar” oluşturur. Senaryolar, öğrenme süreci içerisinde belirlenen hedeflere ulaşmada yol gösterici ve yönlendirici araçlardır. Senaryolarla öğrenciler, çeşitli problemlerle karşılaşırlar ve bu problemi çözmek için çoklu yollar üretirler ve sürekli öğrenmeye istekli olurlar. Öğrenciler önceki bilgi ve deneyimlerini kullanarak ve yeni bilgilere ulaşarak senaryodaki özel problemlere olası cevaplar oluştururlar Peterson ve Treaguest, 1998. PDÖ’nün Genel Özellikleri -problem durumu herhangi bir hazırlık olmadan önce öğrenciye sunulur. -problem durumu, gerçek dünyada olabilecek problemlerdir. -öğrenciler küçük gruplara ayrılıp, öğretmen rehberliğinde probleme yönlendirilir. -Öğrenciler kendi yetenekleri el verdiğince bir konudaki problemle uğraşırlar. Öğretmen sorular sorarak ve öğrenme süreçlerini izleyerek öğrencilere yardımcı olur. -ilerleyen adımlarda elde edilen bilgi ve becerileri problem üzerinde değerlendirme için kullanılır. -Bu süreç boyunca meydana gelen öğrenme, öğrencinin var olan bilgisinin üzerine ilave edilir. PDÖ Sürecinin Bileşenleri Problem senaryoları Örnek Olay Eğitim Yönlendiricisi Öğrenen Değerlendirme Problem Senaryosunun Özellikleri Öncelikle kaliteli bir problem öğrencinin ilgisini hemen çekebilmelidir. Tüm öğrencileri harekete geçirmelidir. Bunun için gerçek dünya ile mutlaka bir yönden bağ kurmalıdır. Kaliteli bir problem mantığı yani akıl yürütmeyi ve bilgiyi temel almalıdır. Öğrencilerin her aşamada kararını belirtmesine elverişli olmalıdır. Farklı bakış açılarını ortaya çıkarmaya uygun olmalıdır. Kimi problemler grupla çözüleceğinden problem işbirliğine müsait olmalıdır. Problem aynı zamanda grup üyeleri tarafından alt problemlere indirgenebilir bir özellik taşımalıdır. Problem açık uçlu olmalı tek cevaplı olmamalıdır. Öğrencinin önceki bilgileriyle bağlantılı ve onları destekler nitelikte olmalıdır. Daha sonra öğrenilecek konularla veya bilgilerle bağlantı kurmak için köprü vazifesi görmelidir. PDÖ’de Değerlendirme PDÖ‟de öğrencilere kazandırmada temel felsefeyi oluşturan olayları kavrama gücü, yetişkin rolünü kazanma düzeyi, grup eforu, bağımsız çalışma becerisi gibi kriterler de ölçme ve değerlendirme sürecine dâhil edilmektedir Şenocak, 2005, Kaptan ve Korkmaz, 2001. PDÖ, yapılan çalışmaların tümünü kapsayan bir değerlendirmenin yapılmasını gerektirir. Bunun için de iki tip çalışma yapmak gerekir. Bunlar; standart testler uygulamak ve öğrencilerin çalışmalarını gözlemek olarak ifade edilebilir Yaman, 2003. Lehtinen 2002 probleme dayalı öğrenmenin uygulanabilmesi için uyulması gereken basamakları belirtmiştir a Problemi tanımlamak için bilinmeyen terimleri açıklama, b Problemi tanımlama ve açıklanacak kavramları listeleme, c Problemi analiz etme, beyin fırtınası yapma, var olan kavramlara ilişkin farklı yorumlamalar yapmaya çalışma ve önceki bilgileri kullanma, d Ortaya atılan önerileri kritik etme ve süreçlerin uyumlu bir yapıda olması için uğraşma, e Kendi başına öğrenme için öğrenme konular formülleştirme, f Gruplarla bulguları paylaşma ve açıklanan kavramları elde edilen bilgilerle bütünleştirmeye çalışma PDÖ Senaryo Örnekleri SENARYO 1 Fiziksel-kimyasal Değişim Merter koşarak eve gelir. Öyle açıkmış ki sormayın gitsin. Annesi evde yok, dayanamaz abisine hadi menemen yapalım der. Abisi, olmaz sucuklu yumurta yapalım der. Bir türlü karar veremezler ne yapacaklarına. Sucuklu yumurta mı yoksa menemen mi? En sonunda sucuklu menemen yapmaya karar verirler. Hemen malzemeleri tezgâha çıkarıp başlarlar sucuklu menemen yapmaya. Önce tereyağını sıcak tavada eritirler. Soğan ve biberler bıçakla doğrayıp tavaya ekledikten sonra onları kavururlar. Daha sonra sucukları bıçak yardımıyla doğrayıp tavaya eklerler. Sucukları da 5-6 dakika kavurduktan sonra rendeledikleri domatesleri de ekleyip hepsini pişirmeye devam ederler. Eee, yumurtaları da unutmaz Merter! En son olarak yumurtaları tavanın içine kırıp, tuz, pul biber ve karabiber ekler. Sonunda yumurtalar da pişince işte o mutlu an masada ve önünde sucuklu menemen . Bu mutlu anı hiçbir şey bozamaz sanıyorsunuz değil mi? Bu sırada Merter’ın annesi eve gelir. Fiziksel değişim nedir? Özellikleri nelerdir? hikâyede bulunan fiziksel değişim örnekleri nelerdir? fiziksel değişim örnekleri yazınız. değişim nedir? Özellikleri nelerdir? Yukarıdaki hikâyede bulunan kimyasal değişim örnekleri nelerdir? kimyasal değişim örnekleri yazınız. maddeler kimyasal değişime uğramasaydı insan yaşamı nasıl olurdu? SENARYO 2 Kaldırma Kuvveti Etkinliğin Konusu Sıvıların kaldırma kuvvetine etki eden faktörler- Sıvının yoğunluğu Sınıf 8. Sınıf Etkinliğin Amacı Bu etkinlikte; Sıvıların kaldırma kuvvetinin sıvının yoğunluğuna bağlı olduğunu belirlemek, Sıvı içinde çözünen maddelerin, sıvının yoğunluğuna etki edeceğini kavratmak amaçlanmaktadır. Senaryo “Hafta sonu turşu yapmaya karar verdim. İlk defa yapacaktım. İşin püf noktası tuzunu iyi ayarlamaktı. Fazla tuzlu olsun istemiyordum. Ama çabuk bozulmasını da istemiyordum. Çünkü tuzun, bakteri ve küf oluşmasını engelleyerek turşunun uzun ömürlü olmasını sağladığını biliyordum. Annemin turşuyu ne kadar güzel yaptığını hatırladım ve tarifini almak için onu aradım. Ona turşu suyunun tuzunu nasıl ayarlayabileceğimi sordum. Bana yumurta kullanmamı önerdi. Tuzlu suya bıraktığım yumurta eğer yüzerse tuzunun tam kıvamında olacağını şaşırdım. Yumurtanın ne işi vardı tuzlu suyun içinde!? Ayrıca yumurta haşlarken gördüğüm kadarıyla yumurta suyun içinde batıyordu. Yüzmesini nasıl sağlayacaktım?Bu problem kafamı karıştırdı ve şimdilik turşu yapma işini bir sonraki haftaya bıraktım. Peki siz olsaydınız bu sorunu nasıl çözerdiniz? Neden yumurta kullanıldı? Yumurda normalde suda batarken tuzlu suda nasıl ve neden yüzer? Tuzun miktarı yumurtanın sudaki konumunu etkiler mi? Yumurtanın sudaki konumunu değiştiren koşullar nelerdir?
PROBLEM NEDİR? Problem Giderilmek istenen her güçlük durumun problem olarak tanımlanabilmesi için şu iki koşulu taşıması gerekir. 1. Kişide rahatsızlık uyandırmalı. 2. Birden fazla çözüm yolu olmalı. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİ Problem olan durumun belirlenerek, çözüm yollarının aranması ve problem durumunun aydınlatılması sürecidir. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN AŞAMALARI 1. Problemin belirlenmesi. 2. Problemin anlaşılması. 3. Problem için hipotezlerin oluşturulması. 4. Problemle ilgili bilgi toplanması. 5. Hipotezlerin test edilmesi. 6. Hipotezler arasından deney ve karşılaştırmalar yoluyla probleme en uygun olanın seçilmesi ve uygulanması. 7. Hipotezlerin test edilmesinden sonuçlar çıkararak genel bir sonuca varılması. Belirlemesi Öğrencilerin bir güçlükle karşılaşması veya öğretmenin bir güçlüğü sınıfa getirmesiyle problem ortaya çıkarılmış olur. Ancak güçlüğün öğrenciler tarafından belirtilmesi daha önemli ve daha zamanlarda problemin ortaya çıkarılmasında öğretmenin rolü daha fazla olmaktadır. Öğretmen problemi doğrudan doğruya belirtebileceği gibi, sınıfta problemin hissedilmesi için uygun bir durum oluşturabilir. Bunun yanında problem sınıfta kendiliğinden ortaya bu durum öğrenciyi etkilemekte ve bu durum onda belli bir düzeyde rahatsızlık yaratmaktadır. Örnek Öğretmen nüfus sorununun ana hatlarının çizilmesi konusunda öğrencilere yardım etmek için birkaç soru sorar • Nüfus artışı ile ilgili neler biliyorsunuz? • Nüfus artışı konusunda geçerli bilgiler nelerdir? • Teknolojik gelişme ile nüfus artışı arasında bir ilişki var mıdır? Sorulara verilen cevaplar doğrultusunda problem nüfus artışının nedenleri olarak belirlenir? 2. Problemin anlaşılması Bu aşamada kendimize soracağımız birkaç soru bize problemin analiz edilmesinde ve anlaşılmasında yardımcı olacaktır. • Problemle ilgili ne anlıyorum? • Problemle ilgili neyi biliyorum? • Problemle ilgili neyi bilmiyorum? Yukarıdaki sorular cevaplandığında problemi hem analiz etmiş oluruz. Hem de problemle ilgili bildiklerimiz ve bilmediklerimiz ortaya çıkar. Bu soruların cevapları bize diğer aşamalarda yardımcı olur. 3. Hipotezlerin oluşturulması Bir hipotezi oluştururken, öğrenci mümkün olan en kısa zamanda, mümkün olduğu kadar çok olasılık düşünmelidir. Hipotezlerin oluşturulması, problemin çözümü ile ilgili yapılabilecek olanların sınırlarını çizer. Hipotez, bilinmeyeler konusunda, bilinen ve yaşanmış deneyimlerle yapılan, tahminlere dayalı geçici önerilerdir. Bu tanım çerçevesinde öğrenciler, her biri öneri niteliğinde olan ve problemin çözümü ile ilgili karar vermeye yardımcı olacak hipotezler geliştirirler. Örnek Öğrenciler,nüfus artışının nedenlerini belirlemeye yönelik 3 hipotez geliştirirler. Bunlar • Eğitimsiz insanların daha fazla sayıda çocuk sahibi olmaları. • Sanayileşmiş toplumlarda Fransa,İsveç,Japonya,…vb nüfus artışı sorunun bulunmaması. • Nüfus artışı sorunu olan ülkelerin aynı zamanda çevre kirliliği, açlık,..vb sorunlarının olması. 4. Problemle ilgili bilgi toplanması Bilmediğimiz konuları problemin anlaşılması aşamasında belirledikten sonra , problem çözümünde yararlanılacak uygun kaynaklar belirlenmeli ve onlardan yararlanılmalıdır. Bu aşamanın planlı yürütülmesi gerekir. Çünkü oluşturduğumuz hipotezlerin test edilmesinde elde ettiğimiz bilgilerden ve oluşturduğumuz materyallerden faydalanacağız. Kaynak olarak interneti , konu ile ilgili bir kitabı , konu ile ilgili bir materyali kullanabiliriz. Ancak bunların, konunun bütün yönlerini yansıttığından ve gerçekleri dile getirdiğinden emin olunmalıdır. 5. Hipotezlerin test edilmesi Bu aşamada oluşturulan hipotezler test edilir. Hipotezlerin test edilmesinin amacı ise, gerçekten problemin çözümlerinden biri olup olmayacağını anlamaktır. Bu aşamada toplanan bilgilerden yararlanılır. Öğrenciler hipotezlerin geçerliliğinin gösterilmesi ve test edilmesi konusunda neler yaptıklarını açıklarlar. 6. Hipotezler arasından en uygun olanının seçilmesi Bu aşamada hipotezlerden probleme en uygun olanı seçilir. Hipotezlerle ilgili araştırmalar ve/veya deneyler yapılır. Kanıtlar toplanır. Toplanan bu bilgiler ışığında hipotezlerle ilgili karşılaştırmalar yapılır. Ve problemin çözümüne yönelik en uygun hipotez seçilir. 7. Genel bir sonuca varma Problem çözme yönteminin son aşamasıdır. Hipotezlerin test edilmesinden sonuçlar çıkartılarak genel bir sonuca varılır. Hipotezin probleme ne ölçüde ve nasıl bir anlam kazandırdığına dair yazılı bir rapor hazırlanır. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN SINIRLILIKLARI • Çok zaman alan bir yöntemdir. • Bütün disiplinlere uygulanması mümkün değildir. • Öğrencilere bir takım maddi külfetler yükleyebilir. • Problem çözümünde gerekli olacak bir takım materyal kaynaklarının öğrenci tarafından sağlanması güç olabilir. • Öğrenmenin değerlendirilmesi güçtür. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNİN FAYDALARI • Öğrenciler etkindir. • Öğrenciler öğretme-öğrenme sürecinde etkin oldukları için kalıcı izli öğrenmeler sağlanabilir. • Öğrencilerde öğrenme sorumluluğunu arttırır. • Öğrencilerde problem çözümü için bağımsız düşünme yeteneğini geliştirir. • Öğrenmeye karşı ilgi ve istek uyandırır. • Karar verme sürecinde öğrencilerin çok yönlü düşünme yeteneğini geliştirir. • Öğrencilere başkalarıyla yardımlaşmanın ve başkalarının fikirlerinden yararlanılmasının gerektiği görüşünü benimsetir. • Öğrencilere birden fazla kaynaktan sentez yaparak çalışmayı öğretir. • Öğrencilere önerilerde bulunma ve hipotezler ileri sürme yeteneği kazandırır. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİNDE KULLANILAN YÖNTEM VE TEKNİKLER • Takım Çalışması • Yaratıcı Düşünme * Geniş bir hayal gücü * Pek çok muhtemel yanıt ya da düşünce * Birbiriyle ayrışan noktalar * Yatay yaklaşımlar • Analitik Düşünme * Mantık çözümlemesi * Tek ya da az sayıda yanıt * Birbiriyle kesişen noktalar * Dikey yaklaşımlar • Sınama-yanılma • Tümevarım • Tümdengelim • Beyin Fırtınası
Sanat, okul öncesi dönemdeki çocuklar için kendini ifade etmenin en iyi yollarından birisi! Çoğu zaman ortalığı dağıtıyor gibi görünseler de, aslında motor becerilerini geliştiriyor ve hata yapsalar da akışına bırakınca neler olacağını görmeyi öğreniyorlar. Sanat aktiviteleri aynı zamanda hangi malzemeleri, hangi renkleri kullanacaklarını seçerken nasıl karar vermeleri gerektiğini de öğretiyor. Henüz okuma yazma bilmedikleri okul öncesi dönemde çocuklar, aşağıda örneklerini vereceğimiz etkinlikleri yapabilmek için işlem basamaklarını can kulağıyla dinliyorlar. Bu da onların dinleme becerilerini geliştiriyor ve dikkat sürelerini uzatıyor. Sanat etkinlikleri, çocukların hayatları boyunca kullanacakları birçok önemli yetenek geliştirmelerini sağlıyor ve eğlenerek öğrenme imkanı sunuyor. Çocuklar deneyerek ve yaşayarak öğrendikleri için de genellikle kalıcı öğrenme elde etmiş oluyorlar. Montessori, Waldorf, Emilia, Reggio gibi çocuk merkezli ve temele çocuğun dünyasını alan eğitim ve yaşam felsefeleri, son dönemde etki alanını geliştiriyor ve okul öncesi çocukların eğlenerek öğrenmelerini sağlayan sanatsal çalışmaları bu dönemde etkili buluyorlar. Kreş ve anaokulu dönemindeki çocuklar için bu içeriğimizde yer verdiğimiz el sanatları fikirlerini hayata geçirmenin maliyeti düşük, eğlencesi büyük oluyor. 2 – 3 Yaş Etkinlikleri 2- 3 yaşlarındaki kreş dönemi çocuklarının severek uygulayabilecekleri, odaklanmalarını ve motor becerilerini sağlayacak birkaç etkinlik örneği… 1. Buzla Boyama Farklı bir boyama deneyimi sunacak bu etkinlikle çocuklar suyun şekil değiştirmesini de eğlenerek gözlemlemiş oluyorlar. Bu farklı resim sanatı için gerekli malzemeler ise şöyle Su Sulu boya veya sıvı boyalar Buz kalıpları Kağıt Sulandırılmış renkli boyaları buz kalıplarında dondurun. Tamamen buz tuttuktan sonra kalıptan çıkarıp kağıdın üzerine koyun. Kağıdı hareket ettirerek buzun kağıtta bıraktığı desenleri izleyin. Bu resim tekniği ile çocuklar harika bir tasarım yaparken diğer yandan da buzun erimesine tanıklık ediyorlar. Kendi tablolarını resmetmenin verdiği gururla aynı zamanda bilimsel bir deney ve gözlem de yapmış oluyorlar. Ayrıca buzu kağıdın üzerinden düşürmemeye çalışan çocukların el göz koordinasyonları ve kaba motor becerileri de gelişiyor. 2. Duyusal Hamur Ev yapımı oyun hamuruna benzeyen bu etkinliğin tarifinde her evde bulunan temel malzemeler yer alıyor ve tamamen doğal ürünlerden oluşuyor. Dokunarak keşfetmeyi seven 2- 3 yaş dönemi çocuklarının güven içinde eğlenmesini sağlayacak duyusal hamurun malzemeleri ise şunlar 1 su bardağı sıvıyağ 8 su bardağı un Plastik kap Çeşitli renklerde gıda boyası Tüm malzemeleri derince bir plastik kapta karıştırın. Dilerseniz malzemeleri kaba dökme işlemini de çocuğunuza yaptırabilirsiniz, bundan da keyif alacaktır. Gıda boyasını dikkatlice sizin eklemenizde fayda var. Çocukların şekil vermekten büyük zevk alacakları bu oyun hamuru, el kaslarını ve motor becerilerini ileriye götürüyor. Hamurların farklı renklerini bir araya getirerek yepyeni nesneler tasarlamak, yaratıcılığı ve hayal dünyasını geliştirmesi açısından oldukça etkili bir oyuncak oluyor. 3. Salça Kutusundan Trampet Vurmalı çalgılar 2 – 3 yaşındaki çocuklar için en uygun ve eğlenceli müzik aletlerinden. Çok az malzemeyle yapılan bu geri dönüşüm projesi, aynı zamanda çocukların geri dönüşümün değerini öğrenmelerine yardımcı oluyor. Bu eğlenceli deneyim için gerekli mazlemeler Boş bir salça kutusu Bir tane balon İki tane çöp şiş çubuğu İki tane büyük tahta boncuk Renkli kartonlar Çocuklara uygun makas Yapıştırıcı Balonun şişirilmesini sağlayan sert uç kısmını keserek yuvarlağa yakın bir şekilde olmasını sağlayın. Boş ve temiz olan salça kutusuna bu balonu geçirin. Salça kutusunun kenarlarını düz renk bir kartonla kaplayın. Renkli kartonlardan dilediğiniz şekillerde süslemeler keserek trampetinizi süsleyin. Tahta boncukları çöp şiş çubuklarının ucuna geçirin ve trampeti çalmanızı sağlayacak çubukları elde edin. Çok kolay elde edilebilen bu müzik aletini yaparken dışındakini süslemeleri kendisi kesip yapıştıran çocuğunuz, hem ince motor hem de karar verme becerilerini kullanıyor. 4. Kağıt Tabaklardan Tef Yapımı Küçük hareketlerle sağa sola sallayınca ses çıkaran oyuncaklar bebeklikten itibaren çocukların ilgisini çekiyor. Bu oyuncaklara benzeyen çalgılar da 2 – 3 yaş çocukları için en uygun çalgılar arasında yer alıyor. Üstelik bir de kendi tasarladıkları bir müzik aleti olursa daha büyük istek ve heyecanla kendilerini müziğe veriyorlar. Kağıt tabakları kullanarak yapabilecekleri bu müzik aleti ile hem oynayıp hem de müzik yapabiliyorlar. Kağıt tabaktan tef yapmak için aşağıdaki malzemeler gerekiyor İki tane kağıt tabak On tane gazoz veya maden suyu şişesi kapağı Biraz ip Delgeç Çekiç Çivi Tabakların kenarlarına delgeçle beşer tane delik açın. Gazoz kapaklarını da çiviyle tam ortalarından delin ve sırtları birbirlerine gelecek şekilde yerleştirerek ortalarından geçireceğiniz iple bağlayın. Kenarlarını deldiğiniz tabakların iç kısımlarını birbirlerine denk getirerek açtığınız deliklerden iple bağlayın. Ortalarından ip geçirdiğiniz kapakları da bu deliklerden geçirerek tabağın kenarına sabitleyin. Tamamen sıkmayın ki salladığınızda ses çıksın. İşte bir müzik aleti daha hazır! Bu müzik aletini yaparken delgeç kullanma ve deliklerden ip geçirme görevlerini üstlenen çocuğun bağlama işini yaparken ince motor becerileri gelişiyor. Deliklere ipi geçirirken odaklanıyorlar ve sabırlı olmayı öğreniyorlar. Ebru Sanatı Su içerken pipet yardımıyla fokurdatmayı seven minikler için uygun olabilecek bu etkinlik, aynı zamanda üflemenin etkisini somut olarak da görmelerini sağlıyor. Malzemeler Sulu boya Su Beyaz kağıt Pipet Suyu tutacak kenarları yüksek bir kap Kağıdınızın büyüklüğünde olduğunu düşündüğünüz bir kabı su ile doldurun kenarları yüksek bir tepsi de olur. Sulu boya fırçasına farklı renkte boyaları yedirerek tepsideki suya dokundurup çekin ve pipetle üfleyerek suyunuzu köpürtün. Oluşan renkli kabarcıkların üzerine dokunacak şekilde kağıdınızı yatırıp çekin ve ebru baskınız hazır! Sulu boya üzerinde fırçayı gezdirmeye bayılan 2 – 3 yaş dönemi çocuklar su ile oynanan oyunlara özellikle ilgi duyuyorlar. Ayrıca suyu köpürtme aşaması da onlar için oldukça dikkat çekici ve eğlenceli bir adım oluyor. 4 – 5 Yaş Etkinlikleri Anaokulu dönemlerinde uygulanan 4 – 5 yaş etkinlikleri, çocukların sanatın farkına varmaya başladıkları adımlar oluyor. Çocukların bu yaşta sanatla meşgul olmaları, ömür boyu kullanacakları yaratıcı düşünme, keşfetme ve problem çözme becerileri için temel oluşturuyor. İşte 4 – 5 yaş çocukları için sanat etkinlikleri örnekleri… 1. Quilling Sanatıyla Sınırlı Alan Doldurma Makas kullanmayı öğrenen tüm çocuklar, bu gerecin ortaya çıkardığı şekilleri görmeye bayılıyorlar. Doyasıyla makas kullanabilmenin yanında, kestikleri kağıtları yuvarlayarak ufacık hale getirecekleri bu etkinlik tam bir kağıt sanatı. Birkaç beceriyi aynı anda tetikleyen bu etkinlik için gerekli malzemeler Renkli el işi kağıtları Makas Yapıştırıcı Tuval ya da kalın karton Öncelikle tuvalinize büyük ve basit bir resim, desen çizin örneğin bir kedi, bir çiçek. Renkli el işi kağıtlarınızı ikişer cm lik uzun şeritler halinde kesin. Rengarenk ve çok sayıda minik rulolar elde edeceksiniz. Sonraki adım ise çok daha eğlenceli! Çizdiğiniz desenin içine yapıştırıcı sürün ve kıvırdığınız el işi kağıtlarını, düz kısımları zemine gelecek şekilde yapıştırın. Çizilen resmin tamamını doldurana kadar yapıştırmaya devam edin. El işi kağıtlarını keserken ince motor becerilerini geliştiren çocuklar, yapıştırma aşamasında sarf ettikleri dikkat ve çaba ile kendi sanat eserlerini oluşturmanın tadına varıyorlar. Belirli bir alanı taşırmadan aynı renk ile doldurmayı gerektiren bu etkinlikte sınır kavramını öğrenmeleri de mümkün oluyor. 2. El Yapımı Marakas Marakas okul öncesi dönemdeki çocuklar için en uygun olan müzik aletlerinden bir tanesi. Yalnızca sağa sola ve aşağı yukarı sallayarak müzik yapmayı sağlayan marakas, kullanımın kolaylığı sayesinde oyuncakla oynuyor hissi veriyor. Evde kolaylıkla marakas yapabileceğiniz malzemeler ise şunlar En küçük boy pet şişe Tanecikli herhangi bir nesne çekirdek, tohum, boncuk vs Süslemek için renkli bantlar, makas Pet şişenizin içine çeyreğini dolduracak kadar taneli madde koyun. Tanelerin ne olduğuna, büyüklüğüne ve miktarına göre çıkan ses de değişecektir. Dilerseniz birkaç farklı malzemeden farklı marakaslar tasarlayabilirsiniz. Kapağını kapattıktan sonra, çocuğunuzun renkli bantlarla marakasını dilediği gibi süslemesine izin verin. Kendi müzik aletini kendisi üretmiş olmanın gururuyla şarkılara eşlik eden çocukların ritim duygusu gelişiyor. Bantları kesip yapıştırırken kullandığı küçük kasları sayesinde ince motor becerileri kuvvetlenen çocukların, müziğin ritmine uymaya çalışırken dikkat ve odaklanma süreleri de olumlu etkileniyor. 3. Sağ El – Sol El Sağ ve solu kavratmaya yönelik uygulanabilecek bu etkinlik, ritim duygusunu geliştirmek ve notaları sezdirmek için de faydalı oluyor. Bolca hareket, dans ve eğlence içeren oyun evde ailecek de oynanabiliyor. Bu oyunun malzemeleri Çocuğun boyuna uygun bir masa, Elişi kağıtları Makas Masanın büyüklüğüne göre, renkli kağıtlardan kesilmiş sağ ve sol el şekilleri, yuvarlak şekiller Kağıtlara sağ el ve sol el şekilleri çizerek kesin. Yumruk şekli için yuvarlak kesmeniz yeterli. Karışık bir şekilde bu şekilleri masanın üzerine dağıtın. İstediğiniz, çocuğun da hoşuna gidecek bir müzik açın ve çocuğunuzla birlikte masanın etrafında müziğe uygun dans edin. Aynı zamanda müziğin ritmine uygun tempo tutacaksınız. Bu tempo tutma işini masanın size en yakın yerinde duran el şeklinin üzerine karşılık gelen elinizi vurarak yapacaksınız. Sağ el şekline sağ elinizi, sol el şekline sol elinizi, yuvarlağa yumruk yapılmış elinizi denk getirmeye çalışın. Bu etkinlik dikkat, ritim tutma, konsantrasyon gibi birçok alanda kazanım sağlıyor. Takımlar halinde de oynanabilen oyun, iletişimi kuvvetlendirmesi ve paylaşımları artırması açısından da tercih edilebilir. 4. Peçeteden Suya Girince Renklenen Tırtıllar Maddenin renk ve şekil değiştirdiğini gözlemlemek çocukların oldukça ilgisini çekiyor. Bu aktivite de şekilden şekle giren tırtılları gözlemleyen çocukları çok eğlendiriyor. Suya girince kıvrılan ve renklenen tırtılları yapmak için aşağıdaki malzemeler yeterli Havlu kağıt ya da peçete Pipet Keçeli boyalar Su Kenarları suyu tutacak bir tabak ya da tepsi Peçeteleri istediğiniz renk ve desenlerde boyayın. Bir tane beyaz boyanmamış peçete, bir tane boyadığınız peçetelerden alın. İçerde boyanmış olan kalacak şekilde pipetin etrafına sıkıca sarın, yanlardan ortaya doğru sıkıştırarak büzüştürün. Pipeti içinden çekin ve oluşan tırtıl şeklinin bir ucuna siyah keçeli kalemle birer nokta şeklinde göz iliştirin. Oluşan minik tırtıllarınızı su dolu tabağın içine bırakın. Islanan peçeteler genişleyerek uzuyor ve tırtılınız hareket ediyor. içindeki renkler dışardaki beyaz olanı da renklendiriyor ve görsel bir şölen oluşturuyor. Boyamada hangiirengi kullanacağını seçerken karar verme becerisini geliştiren çocuklar, ıslanan peçetenin düz olmak isteyişini ve boyaların dağılmasını izlerken suyun bazı maddeleri nasıl etkilediğini gözlemliyorlar. 5. Eritilmiş Boya Kalemleri Nerede olursa olsun tüm çocuklar renklendirmeyi seviyor. Renkleri bir araya getirerek kendi tasarımlarını yapabilecekleri bu etkinlik için gerekli malzemeler şunlar Pastel boya Tuval ya da resim kağıdı Saç kurutma makinesi Makas Tuvalin üst kısmına pastel boyaları ister bütün olarak isterseniz de makasla keseceğiniz parçalar halinde yerleştirin. Saç kurutma makinesiyle ısıtarak boyaların erimesini ve tuvalde akmasını sağlayın. Dilerseniz sağa sola hareket ettirerek desenler oluşmasını sağlayabilirsniz. İşte bu kadar basit bir işlemle çocuğunuz odasının duvarlarını süsleyecek tabloları kendisi yapabiliyor. En sevdikleri renkleri seçerek kağıt üzerinde yerleştirdikleri bu sanat projesi, karar vermelerine imkan sağlıyor. Kendi renklerinin uyumunu yakalayan çocukların sanatsal yönleri ve görsel zevkleri de gelişiyor. Okul öncesi dönemdeki çocuklara uygulanması düşünülen her çalışmada dikkat edilecek bazı noktalar vardır. Özellikle, Okul öncesi dönemdeki çocuklar için sanat projeleri seçerken birçok keşif fırsatı sunan, oyun ve üretme sevgisine teşvik eden etkinlikler tercih etmek gerekiyor. Karmaşık adımları olan aktiviteler yerine basit ama düşündürücü süreçleri olanları seçmek daha faydalı oluyor. Dağınıklıktan korkmamak, çocukların da tedirgin olmadan özgürce fikirlerini uygulamalarını sağlıyor. Etkinlikleri büyükler hazırlamalı ancak uygulama işinde çocukların etkin olması gerektiğini unutmamakta fayda var. Gerektiğinde çocuklara yol göstererek işleri kolaylaştırılabilir ancak asıl sorumluluk onlarda. Etkinlik sürelerinin çok uzun olmaması, sıkılmadan projelerini tamamlamalarını imkan veriyor. Kaynaklar
okul öncesi problem çözme etkinlikleri örnekleri