okula gitmek istemeyen çocuğa okunacak dua

Ailem iyileşmem için hep bana dua ediyor. İyileşince kendim okula gitmek, kendim koşmak, kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum." Koruyucu aile modeliyle 3 çocuğa kucak açtı Allahın kulu kalkmış dua ederken, (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.* De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam"* De ki ben size ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim. De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam Okulahazır olmaları için gereken donanımlara sahip olan çocuklar için bile okula uyum sağlamak ve alışmak zaman alabilir. İlk kez okula giden çocuklar, ailelerinden ayrılarak yabancı bir ortama girdiklerinde, yabancı ortamı tanıyıp arkadaşlar edininceye kadar bazı uyum sorunları yaşayabilirler. Bu uyum sorunları okula Okula Gitmek İstemeyen Çocuğa Israr Etmek Hatalı Bir Davranış mı? Okul fobisi, endişe, kaygı, okuldan uzaklaşma gibi sorunlar yaşayan çocuğunuza, okul döneminde destek olmanızı sağlayacak bilgiler MigrosTV'de. Daha önce Okul Fobisi Yaşayan Çocuklarda Ödül ve Ceza Sistemi İşe Yarar mı? diye sorduğumuz, Kosto Psikolojik Site De Rencontre Gratuit Sans Inscription En France. Bu dönemde hem aileler, hem de çocuklar bazı kaygı ve endişeler yaşıyor. Onlara destek olmak için çocukların yaşadığı zorlukları ve taşıdıkları endişeleri bilmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Ailelerin de bazı kaygıları olabiliyor. Peki bunlar neler? Sırayla inceleyelim... Çocuğun kaygıları* Okulda ne yapılır? * Benden istediklerini yapabilecek miyim?* Öğretmen bana ne zaman kötü davranacak?* Ben yokken annem-babam ne yapıyor?* Büyük yaştaki çocuklar bana zarar verir mi? Ya bana sataşırlarsa?* Kalabalıkta ne yapacağım?* Okul ne zaman bitecek?Anne-babanın endişeleri* Çocuğum okulda sıkılacak mı?* Gerekenleri başarabilecek mi?* Öğretmeni onu sevip ilgilenecek mi?* Tuvaletini yapabilecek mi? Merdivenlerden düşecek mi? Mikrop kapacak mı?* Eşyalarını koruyabilecek mi?* Okulunu, öğretmenini sevecek mi?* Arkadaş bulabilecek mi?* Diğer çocuklar iyi davranacak mı?İlkokul birinci sınıf çocuklarında karşılaşılabilecek birçok sorun bulunuyor. Bunlardan bazılarını ve alınabilecek önlemleri şöyle özetleyebiliriz...Okula gitmek istememe Bazı çocuklara anne-babadan ve evin rahatından ayrılmak zor gelir. Anne babanın kaygıları çocuğa yansıyabilir. Kalabalığa alışık yaşadığı şeyler onu mutlu etmiyordur. Çocuğun neden okula gitmek istemediğini doğru tespit etmeye çalışın. Gitmesi konusunda kararlı olun. Bağırmayın, tehdit etmeyin ama kesinlikle okula gitmesi gerektiğini sakin ve kararlı bir şekilde zorluk Mahcubiyet, öfke hatta suçlanma psikolojisine girmeyin. Görsel olmayan çalışmalardan sıkılabilir. Ona arada hareket imkânı sağlayın. Öğretmenle işbirliği yapın, rehberlik uzmanı ile eşyasını alma “Ben ve başkaları” anlayışı 8 yaşından sonra gelişir. Onu yargılamadan, ayıplamadan bu alışkanlığından vazgeçirmeye yeme Taklit veya zorlanma ortamı sonucu olabilir. Fazla ısrarcı olmayın. İşe yarayacak yöntemi deneme yanılma yolu ile bulun. Farklı rahatlama yöntemleri öğretin. Zorlama varsa bunu azaltın. Öfke gibi duygularını ifade etmesine izin davranışlar Çocuğunuz saldırgan davranışlarda bulunduğunda sorunu kabullenin. Onun kaygılarını azaltacak yollar bulmaya çalışın. Sabırla ve kararlılıkla saldırgan davranışlarını durdurmaya güvensizlik İçe kapanıklık, kendini ifade etmekte zorlanma, kenarda kalma... Böyle durumlarda çocuğun olumlu davranışlarını övün ve yüreklendirin. Onu ezmeyecek güveni iyi bir arkadaş edinmesini koruyun Her çocuk okul başlamadan önce özellikle bir çocuk doktoru tarafından kontrol edilse iyi olur. Olası alerjiler, görme veya işitme bozuklukları, eksik olan aşıları bu kontrol sırasında ortaya çıkabilir. Böylece önlemler erkenden alınabilir ama okulların açıldığı ilk hafta da bu kontroller için uygun zaman gösterin Kendisinden ne kadar memnun olduğunuzu onun anne-babası olmaktan mutluluk duyduğunuzu anlatın. Onu ne kadar çok sevdiğinizi duymak daima çocuğunuza güven verir. Okula kendisine güvenerek başlamasına yardımcı farkını anlatın Çocuğunuza ilkokulun anaokulundan nasıl farklı olduğunu anlatın. Öte yandan “artık okulda koşuşturmak, gürültü yapmak yok. Çok sessiz bir şekilde öğretmenini beklemelisin. Her gün verilen ödevleri yapmalısın...” gibi cümlelerde ilkokulun katı bir disiplin anlayışı gerektirdiği izlenimini onu da katın Okul için yaptığınız hazırlıklara çocuğunuzu da katın. Çantasının, okul kıyafetlerinin hazırlanmasında onun da katkısı konuşun Çocuğunuzun okulla ilgili olumsuz duygularını reddetmeyin. Bu duyguların normal olduğunu çocuğunuza anlatın. Okula başlaması sizi de heyecanlandırmıştır. Siz de belli belirsiz bir endişe, korku ya da hüzün taşıyor olabilirsiniz. Bu duygularınızın bir kısmını çocuğunuzla paylaşabilirsiniz ama çok açık bir şekilde kendi duygularınızı anlatırsanız, çocuğunuzun endişelerini cezalandırmayın Okula yeni başlayan çocuklarda görülen okul korkusu anneden ayrı kalma korkusuyla ilgili oluyor genellikle. Annenin yokluğunda kendisine ve annesine zarar geleceği endişesi yaşayan çocuğu okula gitmek istemiyor’ diye cezalandırmayın; küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Anneden ayrı kalma korkusu ile oluşan belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapılan davranışlar gibi yanlış yorumlamaktan sorunlarını anlayışla karşılayın Her yeni durum gibi, çocuğun okula başlaması da, uyum sorununu ortaya çıkartacaktır. Çocuklar okula ilk geldiklerinde ann ve babalarından ayrılmak istemez, sarılıp, ürkek gözlerini çevrede gezdirerek, içeri girmekte direnirler. Bu süreç, her çocuğa göre değişir. Çocuk çeşitli bahanelerle karnım ağrıyor, başım ağrıyor gibi evde kalmak ister. Evden ayrılmamak ve okula gitmemek için, tipik bir biçimde bedensel yakınmalarla anne babasını ikna etmeye çalışan çocuklarda şu belirtiler görülebilir–Baş ağrıları,–Karın ağrıları, bulantı kusma hissi,–İştahsızlık, keyifsizlik,–Uyku düzeninde bozukluklar,–Okul sorumluluklarının yerine getirilmesinde kaygı ve stresten kaynaklanan gerçek fizyolojik rahatsızlıklardır. Zamanında tedbir alınması gerekiyor. Bunu ciddiye almalı ve onu doktora götürmelisiniz. Fakat doktordan çıktıktan sonra onu eve değil okula bırakın. Çünkü ilk günlerde okula gitmemek gibi bir taviz koparırsa ertesi gün için başka bir bahane bulabilir. Bu bahaneler birbirini izler ve sonunda çocukta anneden ayrılma korkusu artık okul fobisi haline dönüşür. Bunun üstesinden gelmek ise gün geçtikçe gün okul binasına girmeyin Anneler ilk derse çocukla birlikte girebilir, ikinci derste ise salonda bekleyebilir. Ancak okulun ikinci günü artık binaya girmeyin. Bahçede bir yer gösterip, onu orada bekleyceğinizi gün de çocuğu bahçede bekleyebilirsiniz ancak dördüncü günden sonra bir iş bahane edip okula gitmeyi azaltmalısınız. Çocuk okula başlayınca sizden tamamen koptuğunu düşünmemeli. Öğretmenlere birlikte gidip kendi telefon numaranızı verin. Elbette anne-baba olarak hiç bir zaman ağlama, sızlanma durumlarına gezdirin Çocuğa okula başlayıp büyüdüğünü göstermenin bir yolu da okulu gezdirmektir. Çoğu mesela tuvaletin nerede olduğunu bilmek ister. Tüm yaş grupları için geçen yıl ne olursa olsun bu yılın yeni bir başlangıç olduğunu vurgulamak gerekiyor. Ebeveyn olarak her zaman onların tarafında olduğunuzu arkadaşı bulun Yeni bir okula başlayan çocuklar ilk aylarda yalnızlık çekerler. Onları bu konuda önceden uyarmak yararlı olur. İlk birkaç gün okula giderken daha önce okula başlamış komşu veya arkadaş çocukları ile birlikte yolculuk yapmak yardımcı olabilir. Böyle bir arkadaş, çocuğunuzun korkularını azaltabilir. Benzer bir şekilde okulda çocuğunuzun tanıdığı büyük bir öğrencinin bulunması ona güven verebilir. Bu öğrencinin sınıfının yerini çocuğunuza gösterebilirsiniz ya da gün içinde her ikisinin okul bahçesinde veya koridorlarda buluşmalarını önerebilirsiniz. Okulda daha tecrübeli bir “dostunun” bulunduğunu bilmek çocuğunuzu başlama ile ilgili duyguları abartmayın Çocuğunuzun okula başlamasından çok aşırı duygularla söz etmeyin. Ona; okulda ne kadar iyi vakit geçireceğini, ne çok eğleneceğini, okulun ne kadar harika bir yer olduğunu aşırı coşkulu bir biçimde anlatmayın. Okula başlamanın başlangıçta insana zor gelebileceğini ama zaman içinde herkesin okula alıştığını ve okulda öğretmenleri ve arkadaşları ile birlikte vakit geçirmekten mutluluk duyduklarını normal bir duygu tonu içinde açıklayın. Çocuğunuz okulla ilgili beklentilerinden çok heyecanlı bir şekilde söz edecek olursa onun duygularının dozunu da bir parça azaltmaya uğrayın Okula sık sık uğrama olanağınız yoksa orada olup bitenleri öğrenmek istemeniz, yavrunuzun hoşuna gider. Çocuğunuz, okuldaki dünyasını eve taşımaktan hoşlanır. Bu davranışınız, onunla ilgilendiğinizi kanıtlayacak ve çocuk üzerinde çok olumlu bir etki yaratacaktır. Bazı çocuklar, okuldan eve döndükleri zaman yaptıkları ile ilgili konuşmak istemeyebilir. Kurnazca sorular sorarak, çocuğunuzun konuşmasını sağlayabilirsiniz. Ona kendi çocukluğunuzla ilgili öyküleri anlatıp, konuşması için zemin hazırlayabilirsiniz. Çocuk okul anılarını sizinle paylaşmasında bir sakınca olmadığını anlayınca ilgilenin Büyükler, çocukların ev ödevleriyle ilgilenince onların çalışma isteği artar. Anne ya da babasıyla birlikte sorunların üstesinden gelmek hoşlarına gider. Veli, ev ödevini yapan çocuğa bir çeşit yol gösterici gibi davranmalı. Çocuk ödevlerini kendisi yapmalı. Çocuk ev ödevlerini yaparken sorunlarla karşılaşınca ona çözüm yolları göstermek, ev ödevlerini kontrol edip yanlışlarını saptamak ve bunları düzeltmenin yöntemlerini anlatmak doğru olur. Okula gitme korkusu olan çocuklar, okula gitmek istemez ya da tamamen okula gitmeyi reddeder. Çocuktaki bu korku davranışsal olarak aile ve öğretmenlerine yansıyabilir. Çocuktaki bu korku fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Ağlayan, okulda kaçan, kavga eden ya da içine kapanan çocuğun bu durumu ebeveynleri çaresizliğe sürükler. Okul kaygısıyla birlikte çocukta mide ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi fiziksel belirtilerin yanı sıra bebek gibi davranmak, ağlamak davranışları da ortaya çıkmaktadır. Başlarda çözülebilir gibi görünse de bu durum çocuğun hayatını olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Ortaokuldan liseye geçen çocukların en büyük korkusu soysalar oluştururken daha yeni okula başlayan çocuklarda ise anne ve babadan uzak kalmak çocuğun en büyük korkusudur. Çocuk ilk kez annesinden uzak ve evin içinde değil farklı bir mekanda bir şeyler öğrenmeye çalışacaktır. Uzmanlar bu korkunun her çocukta olduğunu söylemekle beraber, bazı çocuklarda daha fazla olduğuna değiniyor. Önemli olan doğru yöntemler kullanarak bu sorunların üstesinden gelebilmek. Eğer bu sorunları doğru bir yöntemle çözülememesi durumu çocukta yıkımlara neden olabilir. Bu konuda ebeveynlerin yapması gerekenler. Öncelikle çocuğunu neden okula gitmek istemediğinin gerekçesini öğrenmelidir. Büyük ihtimalle bunun nedeni anneden ayrılmama isteği, tek başına kaldığını hissetme korkusudur. Bu şu şekilde kendini gösterecektir; altını ıslatma, ağlama, sinirli olma gibi şeklindedir. Bunu da belirtmekte fayda vardır. Genellikle okuldan korkan çocukların kendilerine öz güveni yok, ebeveynlerine bağlı yaşam sürmüşler, sosyal hayattan uzak çocuklardır. Peki, Okuldan Korkan Çocuğun Ebeveyni Ne Yapmalı? Okula başlamadan önce çocuklara okula özenmelerini sağlayacak konuşmalar yapılması gerekiyor. Okula başlayacak olan yaşıtlarıyla arkadaşlıklarından komşu ve akrabalarından okulla ilgili güzel yaşantıların paylaşılmasına olanak verilmelidir. Okula ilk günkü kargaşasından uzak birkaç gün önce çocuğa okul gezdirilmeli ve anlatılması gerekir. Tutarlı ve kararlı olmalısınız. Çocuğun okul saati ile birlikte okuluna gidilmesi sağlanmalı. Mide bulantısı gibi nedenlerle sizi oyalayabilir. Bu duruma rağmen çocuğunuzu saatinde okula götürmelisiniz. Güvenli olmalısınız. Bu saatte seni okuldan alacağım dediğiniz zaman o saate almalısınız. Çocuğunuzu kandırarak onun güvenini sarsmamalısınız. Okulun eğlenceli yanları hakkından konuşmalısınız. Bir sürü yeni arkadaşın olacak, onlarla bahçede güzelce oynayabileceksin Okulun eğlenceli, evin ise sıkıcı olduğunu ona anlatmalısınız. Okula gitmesi ve başarılarıyla ilgili küçük ödüller vereceğinizi söylemelisiniz. Eğer durum ciddiyse o zaman bir psikologdan yardım almanızı öneririz. Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusu merak edilmektedir. Çocuklarda ders çalışmama problemi, öğretmenler ve yetişkinler için büyük bir sıkıntı oluşturmaktadır. Yetişkinler tarafından çocuklara sağlanan her türlü imkana rağmen, çocukların bu konuda isteksiz olmaları, sorumsuzluk örneği olarak gösterilmektedir. Öğretmenler tarafından çocuklara ilgi gösterilmesi ve karşılığında da çocuğun derslerine ilgisiz olması, öğretmenleri zaman zaman üzmekte ve yer yer kızdırmaktadır. Bu durum ebeveynler için daha ciddi boyutlara ulaşmakta ve çocuğa bu konuda bazı ağır yaptırımlar gündeme gelmektedir. Anne ve baba tarafından bu konuda çocuğa baskı yapılması ya da yetişkinler tarafından kendi duygularının kontrol edilememesi sonucunda durum, içinden çıkılması zor bir hale ulaşmaktadır. Çocuklara her türlü fırsatın sunulmuş olmasına rağmen çocukların neden ders çalışmayı tercih etmedikleri merak konusu olmaktadır. Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Müfredat SorunuDers Çalışmanın Ödülünün Geç Gelecek OlmasıBaşarı Elde Etmiş Bir Model GösterilmeliPsikolojik Direnci İle Mücadele EdilmeliDers Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Çocuğun Motivasyonu ArtırılmalıÇocukların Öğretmenlerinden İlgi GörmeleriDers Çalışmak İstemeyen Çocuğa Okunacak Dua Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Müfredat Sorunu Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusuna eğitim müfredatının eğlenceli hale getirilmesi sağlanmalı şeklinde bir cevap verilebilir. Uzmanlara göre çocukların ders çalışmama problemi çok da basite alınmaması gereken bir durumdur. Çocukların ders çalışmama nedenleri birbirinden farklılık arz etse de genel olarak ortak nedenler ağırlıkta olmaktadır. Bu sorunun tüm insanlar için geçerli bir durum olduğu, ders çalışmanın aslında kimsenin eğlenerek yaptığı bir iş olmadığı yine uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Ders konularının başkası tarafından belirlendiği ve başkası tarafından belirlenen bir müfredatın öğrenilmesinin de çok heyecanlı bir tarafı olmadığından bahsedilmektedir. Bu şartlar altında bir çocuğun ders çalışmayı istemesinden ziyade istememesi daha doğal karşılanmalıdır. Müfredat, eğlenceli bir hale getirilirse çocukların ilgisi artacaktır. Ders Çalışmanın Ödülünün Geç Gelecek Olması Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorunu cevaplamak için, çocukların ders çalışmak istememe nedenleri iyi bilinmelidir. Çocuğun bugünden itibaren ders çalışmaya başlaması karşılığında alacağı ödülün uzun yıllar sonra iyi bir üniversite ya da meslek olarak geri dönecek olması, çocuğun bunu anlamasını ve eyleme geçmesini zorlaştırmaktadır. Çocuk, gelecekte elde edeceği rahatlıktan ziyade bugünkü hazzı tercih ederek oyun oynamak istemektedir. Aslında insanların büyük bir çoğunluğu bu güdü ile hareket etmektedir. Bilgisayarlar, tabletler, oyun konsolları çocukların ders çalışmasını engellemede öncü konumda bulunmaktalar. Beyin tarafından en büyük hazzı veren eylemler kısa sürede sonuç aldığımız eylemler olmaktadır. Beyin tarafından hazzın kontrol edildiği bölge yirmili yaşlarda olgunlaşmaktadır. Bu nedenle bir çocuğun kısa süreli hazzı bırakıp da ders çalışmaya yönelmesi kolay değildir. Bu durum, çocuğun bir kusuru değil aksine sahip olduğu beynin bir tercihi olarak kabul edilmektedir. Farklı yöntemler uygulayarak çocukların ders çalışma sürecini daha dikkat çekici bir hale getirmek ise güzel bir haber vermek gerekirse mümkündür. Çocuğum ders çalışmıyor Diyenler için Öneriler eğiticiler tarafından farklı platformlarda anlatılmaktadır. Başarı Elde Etmiş Bir Model Gösterilmeli Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun en etkili yanıtı model göstermedir. Çocukların başarılı olma güdülerini harekete geçirmek için, başarı elde etmiş birini rol model olarak göstermek güzel sonuçlar verebilir. Çocuklar için başarılı ve canlı bir örneğin karşılarında durmaları kendilerini motive edecektir. Ayrıca, rol modeli gördüklerinde, başarılı bir insan olmak için kendilerinin de çaba göstermeleri gerektiğini anlayacaklardır. Henüz ders çalışma alışkanlığına sahip olmayan çocuklar için bu model gösterme eylemi etkili sonuçlar vermektedir. Çocuklar için rol model seçiminde kendi sınıf öğretmenlerinin seçilmesi ise çok sık kullanılmaktadır. Bazı çocuklar, sınıf öğretmenlerini çok sevdikleri için bunları kendilerine rol model olarak seçmektedir. Psikolojik Direnci İle Mücadele Edilmeli Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun diğer bir yanıtı çocuğun psikolojisi ile baş etmekte yatmaktadır. Bu süreçte çocukla konuşarak günde en az ne kadar süre ile ders çalışmak istediği, hangi saat aralıklarında ders çalışabileceği sorulmalıdır. Çocuk, örneğin günde 1 saat ders çalışmak istediğini söylediğinde, ona şöyle söylenmelidir “Günde 1 saat ders çalışabileceğini söyledin, ben sadece yarım saat ders çalışmanı bekliyorum.” Çocukta ders çalışma alışkanlığını kazandırma isteğinin bilinci bu şekilde oluşturulmalıdır. Burada amaç, çocuğun yarım saat de olsa ders çalışma devamlılığını sağlamak olmalıdır. Bu sürecin ikinci aşaması, çocuğun her gün belirlenen sürede ders çalışmasıdır. Sürecin kuralları, çocuğa ayrıntılı bir şekilde anlatmalıdır. Yani bu yarım saatlik ders çalışma süresine her gün uyulması gerektiği açıklanmalıdır. Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusuna yönelik olarak çocuğa ders çalışma ile ilgili başka kurallar da koyulmalıdır. Diğer kurallar olarak da çocuğun yatarak ya da televizyon karşısında ders çalışmasına müsaade edilmediği belirtilmelidir. Çalışmaların, çalışma masasında ve çocuğun kendi odasında olacağı da eklenmelidir. Bunun nedeni olarak da her gün aynı ortamda çocuğun ders çalışmasını sağlayarak kendisine ders çalışma alışkanlığının kazandırılmak istendiğini anlatılmalıdır. Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranılmalı Çocuğun Motivasyonu Artırılmalı Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun motivasyonla ilgili olan yanıtı da önemlidir. Ders çalışma sürecinde, çocuğun motivasyonunu artırmak gerekmektedir. Belirlenen ders çalışma süresinin üzerine, çocuğun kendi isteği olursa çıkabileceği belirtilmelidir “İstersen 30 dakikanın üzerinde ders çalışabilirsin, bu tamamen senin isteğine bağlı, ben karışmıyorum.” Böyle bu uygulama ile çocuk farkında olmadan belirlenen ders çalışma süresinin üzerine çıkacaktır. Yani bunun için ekstra başka bir çabaya kesinlikle ihtiyaç duyulmamaktadır. İlk başta koyulan ders çalışma süre sınırı ile birlikte çocuk, sınırı aştıkça kendisinin başarılı olacağının inancına ulaşmaktadır. Bunun dışında, ders çalışma sırasında azim faktörünü öne çıkarmak da etkili olmaktadır. Yani hırstan ziyade azim, anahtar kelime olmalıdır. Hırslı çocuk, kendisi dışındaki unsurlara odaklanmaktadır. Diğer arkadaşlarını geçmeye çalışır. Ancak azimli çocuk, kendini geçmeyi hedefler. Azimli olmak, başarılı olmak adına daha önemli bir yetidir. Azimli bir çocuğun hayat boyunca başarılı olacağını bilinmelidir. Çocukların Öğretmenlerinden İlgi Görmeleri Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun öğretmenden kaynaklı cevapları da bulunmaktadır. Çocukların öğretmenleri tarafından ilgi görmeleri, okula olan bağlılıklarını artırmaktadır. Bu nedenle ilgili bir öğretmenin kazanabileceği öğrenci sayısı çok fazladır. Bu nedenle çocukların eğitim sürecine adapte olmalarında öğretmenlere büyük bir sorumluluk düşmektedir. İyi bir öğretmen, okulu seven öğrencilerin yetişmesine yol açmaktadır. Anne ve babanın da çocuğun ders çalışma alışkanlığı kazanması sürecinde aktif katılımı beklenmektedir. Karnesi zayıf gelen çocuğun kesinlikle incitilmemesi gerekmektedir. Çocuk başarılı olamadığında, yanında ailesini destekçi olarak görmesi her zaman önemlidir. Çünkü hayatta herkesin başarısız olduğu zamanlar illa ki olmaktadır. Hiç kimse %100 başarı ile hayatını sürdürmemektedir. Çocukların da normal bir birey gibi düşünülerek onların başarısız olabilecekleri kabul edilmelidir. Çocuk, başarı elde edemediğinde ona, bu süreci yönetmeyi öğretmeli ve her koşulda destekçisi olduğunuzu hissettirmelisiniz. Ders Çalışmak İstemeyen Çocuğa Okunacak Dua Ders çalışmak istemeyen çocuğa okunacak dua sıklıkla araştırılan konular arasında yer almaktadır. Çocuğa faydalı geldiğine inanılan pek çok dua bulunmaktadır. Bu dualardan derse başlamadan önce okunmasının çocuğa iyi geldiği söylenmektedir. Bunun için “Rabbi Zidni ilmen ve fehmen ve imanen” şeklinde ilim anlayışının ve imanın artırılması anlamına gelen bir dua ile derse başlanmalıdır. Ders çalışmak istemeyen çocuğa nasıl davranılmalı sorusunun cevabı, duanın gücüne inananlar açısından manevi anlamda da sıklıkla araştırılmaktadır. Gösterim Anasayfa » Genel » Okula Gitmek İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranmalı? Okula Gitmek İstemeyen Çocuğa Nasıl Davranmalı? İlk defa okula başlayacak olan öğrencilerde kaygı, korku ve heyecan bütün duygular aynı anda yaşanmaktadır. Özellikle de ilk kez okula başlayan öğrenciler bazı sebeplerden dolayı okula gitmek istemeyebilirler. Çocukların okula gitmek istememesinin nedenleri Okul ortamı Arkadaş ortamı Öğretmen faktörü Anne babaya çok fazla bağlılık Yalnızlık ve ayrılık korkusu Okul fobisi Bu ve benzeri nedenlere dayalı olarak bazı çocuklar okula gitmek istememektedir. Çocuğu okula gitmek istemeyen veliler için öneriler arasından birkaçı ise aşağıdaki gibidir; Çocuğu okula gitmek istemeyen veliler öncelikle çocuğunu anlamaya çalışarak işe başlamalıdır. Okula gitmemesinin nedenini mutlaka öğrenmeli ve ona göre bir yol izlemelidir. Okul korkusu oluşmaması için okula başlamadan önce okula, okumaya özendirecek nitelikte sözler ve davranışlar sergilenmelidir. Okulun ilk günü okullar kargaşa içinde olmaktadır. Ağlayan çocuklar, sınıfını bulamayan, alışamayan minikler ile kaynamaktadır. Çocuğunuzda okula gitme fobisi oluşmaması için bu kargaşa anından birkaç gün önce sakin bir günde okula giderek keşfedebilir, beraber gezebilirsiniz. Ebeveynler çocuğa öğretmeni ile iletişim içinde olduğunu hissettirmeli ve sık sık okul ziyaretinde bulunmalıdır. Çocuk kendini okulda hem özgür hissetmeli hem de güvende hissedeceği bir ortama dönüşmelidir. Küçük ödüller vererek çocuğunuzu yüreklendirebilirsiniz. Okula gitmek istemeyen çocuklara nasıl davranılması gerektiğini Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Sesil Kalender günü ilk ders zili çaldı. İlkokula gidecek tüm öğrenciler okula uyum sağlayabilmek için bu hafta eğitim öğretime başladı. Özellikle ilkokulda başlangıç evresi aslında çocukların hayatında en önemli dönüm noktası. Çocuğun sosyal duygusal, zihinsel ve fiziksel anlamda hazır olmasını gerektiren, içerisinde yeni kişiler, kurallar ve sorumluluklar barındıran yabancı ve bir yandan da geniş bir sosyal çevreye doğru atılan ilk büyük okula başlamak. Bu sürece uyum sağlayabilmek için çocuklar ve aileler ne yapmalı? sorusuna Mektebim Koleji Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Sesil Kalender cevap başı sıkışsa ne yapacak?İlkokula başlangıcın hem çocuk hem de aile için zorlayıcı ve adaptasyon gerektiren bir süreç olduğunu belirten Sesil Kalender, "O güne kadar çocuğun aileyle kurulan bağlı/ bağımlı ilişki paterni, sorumluluk alıyor olup olmadığı, akranları ile olan sosyal iletişimi, benlik saygısı gibi durumlar okula alışma dönemindeki asıl belirleyiciler olabiliyor. Okul öncesi geçmişi olan bir çocuk bile ilkokuldaki sistem, beklentiler, sorumlulukların artışı, okul içerisinde kalınan daha uzun süreli zaman gibi değişiklikler uyum sağlamasını zorlaştırabiliyor. Bir yandan bunlar olmasa da zaten çocuk evden uzak kalma süresinin artması ile beraber başı sıkışsa ne yapacak?, midesi bulansa nereye gidecek?, tuvaleti gelse ne yapacak?, yemeği beğenmezse ne yapacak?, evde annesi ne yapıyor?, kardeşi ile eğleniyorlar mı?, odası ve oyuncakları ne durumda? gibi birçok kaygı ve korku barındıracak düşünceye sahip olabilir. Böyle bakıldığında her çocuk için olmasa da ilkokula geçiş süreci sancılı bir sürece dönüşebilir" dönüş etkinlikleriOkula güvenerek okulla birlikte hareket etmenin, okulun oryantasyon programından haberdar olmanın ve onunla uyum içerisinde hareket etmenin önemli olduğunu belirten Kalender, "Örneğin; bazı okullar uyum programı dahilinde okula dönüş günü organizasyonları yapıyorlar. Bunları takip etmek, öğretmenlerle haberleşerek yapılan aktivitelere katılmak, okulun yönlendirdiği şekilde öğrencimizin yanında olup destek olmak çok önemli. Okul başlamadan önce okul ile ilgili çocukla konuşmak, konuşurken abartıdan uzak olmak okulu hiç olmadığı bir yer gibi göstermemek olumlu veya olumsuz anlamda, örneğin sürekli oyun oynayacaksınız okulda gibi fakat yapacağı, eğleneceği, merak edeceği aktiviteleri fark ettirmek, motivasyon oluşturmak, çocuğun kaygılarını öğrenmek, merak ettiği konularla ilgili sorularını cevaplamak, duygularını almak ve dinlemek önemli. Okul için öğrenci ile birlikte hazırlık yapmak da çocuk için yararlı olabilir. Yani okul başlamadan önce okulun ihtiyaçlarına göre birlikte okul çantasını, gerekli okul malzemelerini almaya gitmek, odasını okul dönemine göre şekillendirmek, okul dönemi programı için birlikte bir günlük yapılacaklar çizelgesi oluşturmak gibi aktiviteler çocuğun kaygısını azaltarak, sınırlarını belirleyerek çocuğun okulun başlaması için motive olmasını sağlayabilir. Çocuk okuldayken anne babanın nerede olduğunu ve ne yapacağını merak eder. Ona o okuldayken sizin neler yapıyor olacağınızı, çocuğunuzun kaçta okula gideceğini, kaçta döneceğini anlatıyor olmak, onu okuldan kimin nasıl alacağını anlatıyor olmak çok önemli. Rutinler ve sınırlar çocuklarda her zaman kaygıyı azaltır. Bunları çocukla paylaşmak ve özellikle de ilk zamanlarda bu rutinlere de uyuyor olmak çok önemli. Aksi takdirde çocuk sürece alışmaya çalışırken güven duymakla ilgili sıkıntı yaşayabilir" şeklinde korkusunun olası nedenleri Sesil Kalender, okul korkusunun olası nedenlerini şöyle sıraladı "Okul korkusunun temelinde çocuğun anne babaya, çoğunlukla da anneye aşırı bağımlı olması ve anne babadan ayrılma korkusu anne babası olmadığında kendisine veya anne babasına bir şey olacağından korkuyor almaktan korkuyor babanın çocuğun okula başlamasıyla geliştirdikleri endişe ve kaygıları çocuğa yansıtmaları sonucu çocukta okul korkusu yaşanmaya de çocuğa bağımlı olması okul korkusunu geç saatlere kadar ayakta kalması gitmek istememesine neden ilgi ve sevgisi diğer çocuklara da yöneleceğinden çocuk kendisine gösterilen ilgi ve sevgiden tatmin ortamı çok kuralsız ve patronun çocuk olduğu aile yapılarında, çocuklar bir düzen bütünü olan eğitim kurumlarına uyumda akranlarına kıyasla güçlük çekmekte ve okula gitmeyi istemeyebilmektedirler. Bu çocuklar kurallı ortama aşina olmadıklarından da endişe".Çocuğu okula gitmek istemeyen anne babalara bazı öneriler Eğer çocuğunuz okula gitmek istemiyorsa Sesil Kalender, şu önerilerde bulundu "Okula karşı direncin belirtilerini tanıyarak, sorun daha da kemikleşmeden önlem sık sık konuşarak okula gitmek ile ilgili hem olumlu hem de olumsuz duygu ve düşüncelerini dile getirmesine yardımcı olun. Anne babalar bazen olumsuz duygu ve düşüncelerin konuşulduğu zaman daha da artacağını düşünerek konuşmaktan kaçınmaya çalışırlar. Fakat çocukların davranışlarında meydana gelen değişikliklerin her biri yardım çağrısıdır ve 'yardım çağrıları' duyulmalıdır. Duyulmaması sorunun daha da alevlenmesine yol açacağı gibi, ayrıca duygusal gelişimini de olumsuz yanı sıra oyun, dans, resim, müzik gibi etkinlikler de çocukların duygularını dışa vurmasına yardımcı okul ile ilgili duygu ve düşünceleri karşısında yargılayıcı, küçümseyici, alaycı, suçlayıcı olmayın. Çocuğu okula göndermekten hemen vazgeçmeyin. "Evet korkuyorsun, bizden ayrıldığın için üzülüyorsun ve bu yüzden okula gitmek istemiyorsun. Ben de seni özlüyorum fakat tıpkı senin yaşındayken benim ve şimdi senin yaşında olan diğer arkadaşların gibi sen de okula gitmek zorundasın. Hem ben senin okulda neler yaptığını çok merak ediyorum. Böylece akşam konuşacağımız birçok şey oluyor" diyebilirsiniz. Fakat akşam eve geldiğinde okul ile ilgili konuşmak istemeyen çocuklar ile de hemen başka keyifli konular hakkında sohbete konuda anne babanın yanı sıra çocuğa yakın olan tüm yetişkinlerin tutarlı davranmasının gerekliliğinin önemi göz ardı edilmemelidir. Çocuğun okula ilişkin en küçük bir olumsuz tepkisinde hemen geri adım atarak sadece bir günlüğüne bile olsa okula göndermemek, daha sonraki günlerde çocuğun olumsuz davranışlarını daha da içinde yaşanan sorunlara çözüm veya öğretmeniniz hakkında olumsuz düşünceleriniz olsa dahi bunlar çocukların duyabileceği yer ve zamanlarda dile getirilmemelidir. Çocuğun güveninin sarsıldığı ve gözünde otoritesinin zayıfladığı öğretmen ve okulun hangi okul ve hangi öğretmen olduğu çocuğun zihninde fark teşkil etmez. Ortadan kalkmasına neden olunan güven ve saygı duyguları çocuğun zihninde tüm okullar ve öğretmenlere yöneliktir. Yetişkinler sorunları kendi aralarında çözmeli, çocuklara durum uygun bir neden gösterilerek gitmediğinde çocuğunuzu cezalandırmak yerine gittiği günlerde övmeyi unutmayın". - İSTANBULİhlas Haber Ajansı / Güncel Okul Güncel Haberler

okula gitmek istemeyen çocuğa okunacak dua