okulumu seviyorum ile ilgili kompozisyon
Site De Rencontre Gratuit Sans Inscription En France. 10 Kasım Atatürk’ün Ölümü Türkiye Cumhuriyetinin önder kurucularının başında gelen Atatürk’ün ölümü 10 Kasım 1938 saat 0905’te gerçekleşmiştir. Onun ölümü Türk milletini derin bir üzüntüye boğmuştur. Büyük emekleri ve kutsal mücadeleleri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü Türk milleti için büyük bir kayıptır. Atatürk naaşı, bugünkü ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’de bulunmaktadır. Naaşı Anıtkabir’e 1954 yılında nakledilmiştir. Atatürk, bu ülke için gerçekten çok büyük mücadeleler vermiştir. Kimi zaman hapse atılma durumu, kimi zaman suikast girişimlerine uğramış ama davasından asla ayrılmamıştır. Türkiye Cumhuriyetini kurmak ve onu yüceltmek için elinden gelen tüm imkanları kullanmıştır. Ancak o da her insan gibi vakti geldiğinde ebedi dünyaya göç etmiştir. Bu, her canlının kaderidir. İnsan ölür, bedeni toprak olur. Onu ebedi bir şekilde yaşatmaya devam eden ise bıraktığı eserler olur. Atatürk’ün bize bıraktığı en değerli eser, şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Sadece devleti kurmakla yetinmemiş, yaptığı inkılaplar, yenilikler sayesinde devletimizin çok kısa bir süre içinde tam bağımsızlığa kavuşmasını ve çağdaş muasır seviyeye ulaşmasını da sağlamıştır. Bizlere düşen, Atatürk’ün düşüncelerini ve eserlerini sonsuza dek yaşatmaktır. Onun naçiz vücudu elbette ki toprak olmuştur; fakat geride bıraktığı eserler ve düşünceler ilelebet yaşamalıdır. Bunları yaşatmak da hepimizin en önemli görevidir. Anasayfa / Çocuk Kitapları / Çocuk Çizgi Roman Kitapları Sizinkiler - Okulumu Seviyorum Hakkında Bilgiler Türü Çocuk Çizgi Roman Kitapları Sayfa Sayısı 32 ISBN 9789759009861 Kapak Ciltsiz Ürün Özellikleri Ödeme Seçenekleri Sizinkiler - Okulumu Seviyorum Kısa Özet Türkiye’nin en çok sevilen yerli çizgi karakterleri Sizinkiler’den yepyeni bir kitap serisi! "Okumaya Karikatürle Başlıyorum" kitapları ile çocuklar okumayı eğlenerek ile Zeytin’in birbirinden komik karikatürlerinin yer aldığı "İşte Benim Ailem" ve "Okulumu Seviyorum" kitapları, çocuklara okuma sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Basit dili, yalın anlatımı ve renkli görsel tasarımıyla, çocuklar okumayı severek öğrenecek. Aile ve okul kavramlarına eğlenceli bir bakış açısıyla yaklaşan, 5 - 7 yaş aralığındaki çocuklara hitap eden "Okumaya Karikatürle Başlıyorum" serisinin bu ilk iki kitabını, çocuklar ellerinden bırakamayacak. okulumu ve arkadaşlarımı sevmiyorum,okulu sevmiyorum ne yapmalıyım,yeni okulumu sevmiyorum,okuldaki arkadaşlarımı sevmiyorum,okulumu sevmiyorum OKULUMU SEVMİYORUM NE YAPMALIYIM ? Güncel özgün ve sevilen sitemiz in kıymetli ziyaretçileri. Bu yazımızda sizler için eğitim hayatınızın belki de en önemli konusu, sorunu olan okul sevgisini’ ele alacağız. Siz değerli ziyaretçilerimizin de bizleree danışmak istediğini bir soru,sorun veya herhangi bir konu var ise yorum bölümüne ya da mail adresimize yazmanız yeterli olacaktır. Sitemizin rehber öğretmeni birebir ilgilenerek ve kafanıza takılan tüm sorulara cevap vererek sizlerin sorunlarını ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Öğrenci başarısını etkileyen en önemli unsurlardan biri kesinlikle okul sevgisidir. Okulunu sevmeyen okulunda mutlu olmayan bir öğrencinin başarılı olmasını beklemek biraz abes olacaktır. Çünkü kişiler sosyal varlıklardır. Sosyal varlık olan insan toplumdan veya bulunduğu mekandan soyutlandığı zaman psikolojisi bozulacaktır. Psikolojisi bozulan birinin de davranışlarının tutumlu olamayacağı, eğitim veya öğreniminin verimli şekilde ilerleyemeyeceği tabii ki aşikardır. Peki okulu sevmemenin nedenleri nelerdir ? okulu sevmeyen bir öğrenci ne yapmalıdır ? Okulu nasıl sevebilirim ? Okulumu sevmiyorum ne yapmalıyım ? gibi sorularla karşılaşan öğrencilerimiz ne yapmalı. Biz olarak çoğu yazımızı madde madde ele aldık ki anlaşılır olsun. Bu konuyu da sorulara madde madde cevap vererek anlaşılır hale getirelim. Okulu sevmemenin nedenleri nelerdir ? Bu kısımda bazı velilerde sorular sormakta ve bunlara cevap aramakta. Nette en çok sorulan iki soru Kızım okulunu neden sevmiyor ? Oğlum okulunu niçin hiç sevmiyor ? İşte nedenleri -okulun başarı seviyesinin öğrenci seviyesine uygun olmaması -okulda arkadaş sayısının az olması -huzursuzluk veren olayların yaşanmış olması -sınıfını sevmeme -okulun mesafesinin uzak olması -sosyo-ekonomik seviyesinin uyumsuzluğu -öğrenim görmek’ istememe -öğretmenlerle anlaşamama -okul kurallarına karşı gelme veya kurallara uymak istememe -veli zoru ile okul seçimi Peki okulu sevmiyorum bu durumdan nasıl kurtulabilirim, çözüm yolları nelerdir? -ilk ve en önemlisi okul kurallarına uygun hareket etme -okulda herhangi bir disiplin suçu işlememe -öğretmenlerle arasındaki bağı güçlendirme -derslere düzenli gitme ve başarı seviyesini yükseltme. Başarılı olan öğrencinin okula olan bağının çok güçlü olduğu reel bir durumdur. -okulda mutlu olacağı arkadaşlar edinme -okulun sosyal kulüplerinde bizzat görevler alma -sosyal aktivitelere katılma tiyatro, şiir dinletisi, koro, müzik grupları, resim yapma grupları, gezi ve sinema gibi aktiviteler -Seçmeli derslerin ilgi alanına göre belirlenmesi Bu maddeleri hazırlarken okulda mutlu olan öğrenciler gözlemlenmiş ve bizzat birebir röportajlar yapılmış ve bu sonuçlara ulaşılmıştır. ailesi olarak tüm öğrencilerimizin okulunda mutlu olmasını diliyoruz. İyi çalışmalar değerli takipçilerimiz. Benim öğretmenim ile ilgili kompozisyon yıllarında köyümüze bir öğretmen gelmişti. Genelde siyah takım elbise giyerdi. Onu fazla tanımıyordum. Sert bir görünüme sahipti. İlk başlarda ondan çok korkuyordum. İlerleyen yıllarda derslerimize girdi. Zaman geçtikçe onun ne kadar iyi bir eğitimci olduğunu anladım. Bende çok güzel etkiler bıraktı. O günden itibaren hep öğretmen olmayı hayal sevgi doluydu. Bizi kendi çocukları gibi görürdü. Onlardan hiç ayırt etmezdi. Ayrıca doğaya, fidanlara özel bir ilgisi vardı. Köyümüzde onun sayesinde ağaçlandırma faaliyetleri yaptık. Dersleri çok güzel anlatırdı. Bizim iyiliğimiz için çok çabalardı. Mutlaka okumak gerektiğini her fırsatta öğütlerdi. O zaman daha küçüktüm, pek anlamıyordum olayın ciddiyetini. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımda öğretmenimiz çok haklıymış. Bir meslek sahibi olmak kadar güzel bir şey yokmuş. Bunun için de okumak öğretmenim halden anlayan biriydi. Kocaman bir yüreği vardı onun. O kalbe bütün öğrenciler sığardı. Çünkü sevgisi, merhameti çok genişti. Ben köyde eğitimimi tamamladım. Eğitim yolculuğuma şehirde devam etmeye başladım. Aradan yıllar geçti. Köyden uzak kaldığım için biraz hasretlik çekiyordum. Çünkü daha önce köyden hiç ayrılmamıştım. Lise son sınıfa geldiğimde okulu bırakmayı düşündüm. Okula gitmediğimi duyan ilkokuldaki öğretmenim bir gün köyde beni yakaladı. Okula götürdü. Bir sorunum olup olmadığını anlamaya çalıştı. Hatta beni tekrar okuluma bırakmayı düşündüğünü söyledi. Onun yanında çok utanmıştım. Oradan ayrıldıktan sonra gidip bir tenhada kendime gün öğretmenimin yanına gittim. Okuluma devam etmek istediğimi söyledim. Beni arabasıyla şehre götürdü. O günden sonra okuluma daha bir sıkı sarıldım. Artık hiçbir zaman okulumu aksatmadım. Yine aradan uzun zaman geçti. Aylar yılları kovaladı. Şimdi ben de bir öğretmen oldum. Öğrencilerime faydalı olmaya çalışıyorum. Bütün bunlar benim için bir hatıra kaldı. Şimdilerde hatırladıkça içimde garip bir his oluşuyor. Hüzünleniyorum. Öyle işte. Çok değer verdiğim öğretmenime hep saygı duyuyorum. Kendisi benim hakkımda ne düşünüyor bilmem ama ben onu çok seviyorum.